Kendimize Ediyoruz Şiiri - Halit Mehdigil

............Biz,Türk toplumu.Yanımızda bolluklar,güzellikler,zenginlikler varken biz sıkıntılar içinde yaşıyoruz.Yahut kendimize sahip çıkmadığımız,memleketi
mizi,yönetilsin diye, ihaleye verdiğimiz için, sıkıntılı ve mutsuzuz.750 bin öğretmenimizi bir buçuk milyona çıkaramaz mıyız? Doktorumuzu, mühendisi
mizi,bütün mesleklerin sayısını artırarak hizmet sektörünü canlandıramaz mıyız? Olmaz öyle mi? Şimdi hemen düşündünüz:Bu mümkün mü bu olmaz:Peki niye olmaz; Biz zeki bir millet değil miyiz? Yeri geldiği zaman en büyük Türk başka büyük yok,gibi düşünüyoruz.Hani bizim bizim büyüklüğümüz? Lafta mı büyüğüz? Hamasette üstümüze yoktur.Övünür ve bol keseden atarız.Haydi o zaman lafla peynir gemisini yürütmeyelim.Yaşam gemisini bilimle,matematikle,aklımızla,insan sevgisi ile yürütelim.Üç gün önce Almanya'da yaşayan ve Alman vatandaşı olan tanıdığım bir insanla konuştum.İlk etapta üzüldüm.Neden Alman vatandaşı oldunuz,çifte vatandaş olsaydınız ya? Çifte vatandaşlıkta bazı hakları elde edemiyorsunuz.Alman vatandaşı olunca bazı hizmetleri daha çabuk alıyorsunuz, dedi.Anlatımı devam etti:'Bir çiftin çocukları olduğu zaman devlet beşiğinden, bezinden tut
ayrıca her ay maaş veriyormuş bebeğe.Ne mutlu Almanya'da doğan bebeklere.Almanya'da hangi doktora gidersen git sağlık parasız.Bizim 150 YTL alan doktorlarımıza duyurulur.Peki sağlık parasız olmaz deyin bana,niye olmaz? Alman yapıyor da biz yapamıyor muyuz? Hani en büyük Türk'tür diye övünürüz.Türk büyük işleri başaramaz mı? Başarır,Alman başarıyor peki biz niye başaramıyoruz.Dedim ya biz yönetimi ihaleye veriyoruz.Son zamanlarda partilerimizde demokraside kalmadı.İstediklerini bize milletvekili seçtiriyor.Önce onlar seçiyorlar bize de oylattırıyorlar adını da demokrasi koyuyorlar.Demokrasi de adayı delegeler ya da partide ne kadar üye varsa onlar belirler.Parti başkanları da neci? Söyleyeyim mi? Parti başkanları padişahtır.Eskiden bir padişahımız varmış,şimdi beş-on belki de 20.Ya bizi padişahlar yönetiyor.Şimdi seçilen milletvekili genelbaşkanına pardon padişahına karşı çıkar mı? Çıkamaz.Niye töhmet altındadır:Seni ben yarattım,sen kim milletvekilliği kim ben ağacıda aday etsem kazanır:
............Biz ne yapıyorsak kendimize ediyoruz.Padişah genel başkandan tutunda en alt kademedeki memurumuz bile eğer yeterli hizmet edemiyorsa kendini hiç ama hiç kazançlı saymasın.Bir geminin içindeyiz.Zenginler olsa ne ki? Hem unutmayın bir ünlü zenginimizi de, bir bağımlı(O da bizim insanımız) bir mezarlıkta öldürmüştü.Zenginlerimize bir kez daha düşünün,derim.Siz ne kadar zengin olursanız olun,Türkiye'deki yabancı şirketlere ve onların fabrika ve kuruluşlarına ve tabiiki kendi iş yerlerinize ucuz işçi bulup karın tokluğuna gece saat 2 lere kadar (bir kaç kez) işçiye yemek verip uyumasın, rahatsız olsun hep çalışsın diye; bodrumlara çorap atölyelerinde çalışan sigortasız işçilerimiz az ücretle yetiştirse istese de istemese de 'Uyuşturucu bağımlısı çocuklar fabrikasına' sebep olurlar.Her şeyin bir haddi,bir limiti vardır.Sömürünün son halkası sömürenin can güvenliğine mal olur.Sömüren 1 rakamı ise malı mülkü,parası,serveti o.1'i sayısal olarak büyüten sıfırlardır.Sömüren kişi '1' iken parası onu 10 kat derken,100 kat derken 1000 kat derken sıfırlar çoğalır.Ama bir gün bir bıçak darbesiyle 1 giderse geriye 0000000000'lar(Sıfırlar) kalır.(Sıfırlar da hiçtir zaten onlar için.Bazıları dini duygularla 'Dünya malı boştur'avutmalarıyla inatla halka hizmet gitmemesine
sebep olurlar.'Dünya malı dünyada kalır'diyerek alık alık bakanlar çoğalır.Bu arada açık gözler sömürür sömürür sömürür.Şimdi dünya malının önemsizliğini vurgulayana şunu söyleyeyim.Alman bebekleri de masumdur,Türk bebekleri de...Alman bebekleri kuş tüyüyle korunurken,doktor ve beslenmesi devlet kontrolündeyken dünya malı o bebeklerin hizmetine sunuluyor bunun nesi kötü? Olmasın mı Türk bebeklere de bu hizmet?
............Ve yine Almanya'da Çıraklık eğitimine başlayacak olan için 80 bin euoro yetiştiren şirkete veriliyor.Ayrıca maaş ve ücret alıyor, eğitilecek olan.
.............Eğer maaşın yetmiyorsa devlet karşılıyormuş kalan ihtiyaçlarını.Peki Alman yapıyor da Türk yapamaz mı bunları.Ama Alman her zaman yönetimde ve denetimde...Türk oyunu verir ayağını uzatır hizmet bekler.Alman ise müşkülpesent seçmendir.Alman hesap sorar milletvekilinden de bürokrattan da,en küçük memurdan da Peki ya Türk ne yapar hiç gereği yokken milletvekilinin,bürokratın,memurun önünde düğmesini ilikler.Ya sen seçmedin mi bunları o sana hizmet etmeyecek mi? Niye o,ceketini senin önünde iliklemiyor beni seçtiniz,emriniz neyse yapayım,demiyor...
...........Ama biz kendi kendimize ediyoruz.Biz bölünüyoruz.Sendikalara bakın paramparça birde içlerinde olmaması gereken var:Nedir o? Siyaset.Sendikada mı siyaset olur partide mi? Siyaset yapacaksan partiye,hak arayacaksan sendikaya üye ol.Sendika hizmet sendikası olsun.Hükumetten çalışanlara hizmet için talepte bulunsun.Ama biz kendimize yaparak hepimizi harcıyoruz. Atatürkçülüğü ilke edinip,sinerji oluşturup hiç kimseyi sağcı,solcu diye ayırmayaıp kenetlensek ne olur? Tabiiki birlikten kuvvet doğar(Sinerji oluşur) bizi yönetenler de at oynatamaz.Sağcısı,solcusu,inananı,inanmayanı biz bu gemideyiz.Biz birlik olalım.Bizi yönetenlerin üzerinde gözümüz olsun.Onları kolaycılığa alıştırmayalım.Her zaman dilekçenle,isteklerinle seni oyalayanları çalıştır,denetle....
Dostlarıma sevgilerle.Umarım Türkiye sinerjisini oluşturacak.

Delta S X
15.01.2007