Kendime Sakladığım Şiiri - Ersen Beyazıt ...

Ersen Beyazıt Özer
43

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kendime Sakladığım

Mavzeri tanıdığında
Yedisindeydi daha

Ateşböceklerine
Ve
Perilere inanıyordu

Tetiği
Parmağıyla öpmeyi
Sürgün bir
Kafkas kartalından
Öğrenmişti

Bohçasında taşımayı
Bakır kızılı gülümseyişi
Okkalı bir tokatta belledi
Babasından

Bilirdi…
İlk yara
Her zaman
En deriniydi

Bilirdi...
Yılanı…
Kendi öldürürdü

Öğüttü atasından…
Elin öldürdüğü yılan
Gel sabaha
Dirilirdi

Seferberlikti…
Trablus’tu
Balkan’dı
Ya da
Sarıkamış…

Bir gardaşını vermişti
Gelibolu’ya
Bir gardaşını…
Bir de gözünü

Oysa…
En çalışkan yeriydi
Tetik parmağı

Mektubunda
Anası…
Dönme diyordu

Ya…
Servi gölgesinde
Dinlenecek bedenin…
Babanın yanında

Ya da
Kurtuluştan sonra
Eksik bile olsa
Başım üstünde…

Sakalı
Hiç bu kadar
Uzamamıştı…

Baktı Belkahve’den
Uzaklaşan gemilere…
Şehadet parmağı
Titredi birden

Düşündü…
Eylül’dü

Tek…
Kapkara gözü
Reddetti şafağı

Utanmasa…

Ya da
Yanı başında
Bir volkanın
Yaralı omzu olsa…
Ağlayacaktı

Hele, n’ettin sen
Döner miyim ana

Kafkas’ın
Yırtıcı kuşları
Çevirmez mi sırtını

Ben gibi adam
Kaldırır mı ağasını
Toprak altından

Hele dur…
Kuşağıma sakladığım
Al yemeni
Eprimedi daha…

Sarıldı kalemine…

Bilirsin Ana…
Kan döküldüyse
Büyükler yüzündendi…

Ben istemedim
Yerlere saçmayı
Onların gökyüzünü

Birer birer
Söyledim gözlerine

Sakın ha
Dönmeyin geri

Omuz ucunuzda
Sizi bekler
Cehennem

Alevlere
Kolayca direnen
Suskun
Bir buzum ben

Kaç kere
Üşüdüm kollarında
Azrail’in…

Nefretimi
Avucumda taşıdım

Efelere küskünüm…

Yürürken adım izinden
Yazmadılar
Sızısını
Gözümün…

Tektim
Dönemezdim…
Kendime saklamıştım
Son kurşunu

Ölürüm utancımdan
Biri okursa bunu…

Sustu kalemi…

Gün ışıyordu…

Sırtını dayadığı taş
Çınladı birden

Kulağının dibinde
Gün doğumu yönünde
Yosunlu kayaların
Üzerinde
Bir çiçek açtı…

Kurşundandı…

Sıçradı yerinden
Duydu nal seslerini

Kucakladı
Bin gözüyle
Alı
Beyazı

Üç adım koştu
Durdu…

Açtı kollarını
Çöktü dizi üstüne
Sımsıkı elindeydi
En iyi dostu…

Haykırdı…

Demek ki
Yetişti Kemal…

Demek ki
Şehit değilim daha

Ve vatan…
Daha…
Akıp gitmedi
Avuçlarımdan

Ersen Beyazıt Özer
Kayıt Tarihi : 28.4.2008 08:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ne gariptir şu mısraların yazarı; Aydın’dan geçerken, gözü bir heykele takılır. Ağır konuşur heykel; her bir gözü, yüzüne yüzüne gürler. Dil ise, demiştir diyeceğini, bir asır önce… Söyle… Neredeydin bunca zamandır... Ve bu; 9 Eylül 1922 sabahı, İzmir’e tepeden bakan Belkahve’de, Kemal’in askerlerini bekleyen, yapayalnız kalmış, savaşmaya ve kurtuluşu görmeden ölmemeye yemin etmiş bir efenin hikayesidir. Ben hikâye diyeyim; siz, bir efsane… Çok kişi, son nefesini vermiştir kucağında; birini bile sırtından vurmamıştır. İstemediği savaşın savaşçısıdır; geçmişi asla konuşmayan, babasının cenazesini görememiş, ihaneti adı gibi bilen, göze göz diyen biri... Onun gideceği cennette, ölüler balla beslenir. Bildiği tek doğru vardır, özgürlük mü mesele; saklamayacaksın tetiği sandık dibine, patlarsa patlasın, ya seni götürür, ya aynadakini. Ve korku, kaçamayacağın; ve de, asla reddedemeyeceğin bir mirastır. Cansız, kıpkızıl, paramparça küreciği, son kez görür, bir tas içinde. Gez ve arpacık, daha elindedir. Sırlar vardır daha; avucuna, kıpkızıl bir denize saklanmışlardır bu kere… Belinde, yıllardır koklanmamış bir yazma. Fişekliğinde, hep bir mermi saklıdır, sadece kendine ama; bir gün esir düşmekten kaçarsa diye, ya da savaşmaktan… Böyle adamların varlığını, gidince anlarsınız. Hep, bir diyecekleri vardır ya; gel gör ki, kelimeler bir türlü dökülmez. Ne deliler görmüş, ne dolular boşaltmışlardır, ama dil, eder edeceğini. Dedik ya; sadece o gidince anlarsınız, ama bilin ki; Tanrı geri vermez sevdiğinizi… Babanız mı kahramanınız, ağanız mı, odanızda resmi asılı olan mı… Hani, bir bakar gözlerinize, kudurursunuz; en azgın ite, meydan okursunuz. Hani, bir bakar gözlerinize; yıkıp geçersiniz duvarların içinden, üzerinde adınız yazsa, kime ne... Hele, bir dur hele… Bakarsınız… Bir adam ki; size, hayaller inşa eder Bir adam… Bugün, dese ki Özgürlük Çok uzak… Bak gözlerimin içine… Sana kurulan Bu tuzak Yıkılmaz mı Mavide… Ya da Çakırında gözümün…

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu
    Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu

    YÜREĞİNİZE SAĞLIK BEĞENİYLE OKUDUM KUTLARIM SİZİ KALEMİNİZ HİÇ SUSMASIN SEVGİ DOLU YÜREĞİNİZDEN COŞKU EKSİK OLMASIN SAYGI VE SEVGİLERİMLE +10 puan



    Cevap Yaz
  • Cansu Gökalp
    Cansu Gökalp

    Seferberlikti…
    Trablus’tu
    Balkan’dı
    Ya da
    Sarıkamış

    Ben istemedim
    Yerlere saçmayı
    Onların gökyüzünü

    Trablusgarp'da,Balkanlar'da,Sarıkamış ve Çanakkale'de efsaneleşen Mehmet'lerin destanıydı Şiiriniz ve hikayesi bir destan niteliğindeydi.Okuduğum bir şiirden öte, zaman tünelinin içinde kahramanlığın belgeselini izlemek gibiydi.
    Kutluyorum sayın Özer.



    Cevap Yaz
  • Muzeyyen Baskir
    Muzeyyen Baskir

    Bir adam…
    Bugün, dese ki

    Özgürlük
    Çok uzak…

    Bak gözlerimin içine…
    Sana kurulan
    Bu tuzak

    Yıkılmaz mı
    Mavide…

    Ya da
    Çakırında gözümün…

    sayfanıza gelmek ve çıkamamak.......
    sizde efsane haline geliyorsunuz nazarımda.....yazdığınız gerçekten emek verilmiş çalışmalarınız ayrıca hikayesi bölüme kattığınız bölümlerle ...öyle ayrıcalıklı ki.....
    teşekkürler ediyorum....her defasında hayranlıkla ayrılıyorum sayfanızdan bu sabah okuduğum en derin ve dokunan benim ruhuma bir şiirdi ....sizler ülkemin gece ortasını bulduğu saatlerde.......
    kaleminizin şiire borcu var unutmayın ....hep yazın....
    müzeyyen başkır

    Cevap Yaz
  • Melek Ayaz
    Melek Ayaz

    çook güzel..işte şair yüreği böyledir, gönül gözüyle gördüğü..
    Bir adam…
    Bugün, dese ki

    Özgürlük
    Çok uzak…

    Bak gözlerimin içine…
    Sana kurulan
    Bu tuzak

    Yıkılmaz mı
    Mavide…

    Ya da
    Çakırında gözümün…
    kutlarım kaleminizi ve yüreğinizi...10
    melek ayaz

    Cevap Yaz
  • Hamiyet Göz
    Hamiyet Göz

    kutlarım kaleminizi..papatyalar yüreğinize

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (22)

Ersen Beyazıt Özer