Ilık bir yaz günü...Ezanın ardından nura yüz sürenler açtılar ellerini dileklerini sıraladılar sessizce. Nasip... Güller dolu her yer, güller...Ayna olsa yürekler, görsek insanın özünü, dil ile söylenenin yürekteki yerini ölçsek, biçsek ya da tartsak...Bilsek insanın değeri ne ya da önce kendimize bir baksak ne kadar benciliz, ne kadar fedakar, ne kadar özü sözü bir, ne kadar cimri, ne kadar benciliz... Gecenin karanlığında da huzuru bulanlardan olanlara ne mutlu. Karanlıkları vicdan yüküne ortak edenlerin utancı, gün ağarınca ne renk olur ki insanın yüzünde. Duy kendi yüreğinin sesini, elinle verdiğini dilin diyor mu...Sencileyin gönül yolcuları gülün yaprağından medet ummayı bilmiyorsa ağlasın. Bir gül yaprağındaki rayihaya, güzelliğe hayran olurken binlerce gülleri ezdiğimiz bu dünyada hakkımız var mı ki sabahın nurunda dua etmeye...Bilinir mi ki pişmanlığımız ne kadardı, bilinir mi ki yediğimiz lokma bizden hesap soruyor mu...Sanırım, ellere tuttuğumuz ayna hep bize dönük olmalı, belki o zaman vardığımızda başımız yerde olmaz o divanda. Sağlıcakla kalıp da akıldan ve vücudunun azalarından yoksun olanlara şifa dilemeyi unutmamayı da öğrenmeli. Daha ne çok şey var bilinmesi gereken, söylenmesi gereken, unuttuğumuz...
Yüreğiniz ak pak olsun.
15.6.2007 05.20
Serap Demirtürk
Kayıt Tarihi : 15.6.2007 05:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Ne mutlu gecede huzur bulana... Ne mutlu kendini sorgulayana... ne mutlu ellerini açıpta hem kendine hem başkalarına dua edene...
Yüreği güzelim. Sevgili Serap Hocam
Kutlarım
Sevgilerimle
TÜM YORUMLAR (8)