Kendi Eylül’üm... Şiiri - Ahmet Levent Ay

Ahmet Levent Ay
191

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Kendi Eylül’üm...

Kendi “kıyamet”ini ararken yaşayanlar.
Fark ettin mi, Eylül’de, bir “gidiş” havası var.
Yaza sergisini açmış bir cümle pazarcı,
Toplar tüm güzelliği, bir baharda, ne acı…
Toplar tezgâhını firkat, toplar tezgâhını âlem.
Fakat sormakta fikrim, “Madem gidecektiniz, neden?
Neden geldiniz de güzeller, bizi meftun ettiniz?
Yokluktan aşkla çıkıp, varlığı terk ettiniz…
Aylardan Eylül…
Günlerden Eylül…
Ömrümde Eylül…
Asırlardan Eylül…
“Ve’l-Asr” diye başlar, fikrimde tebeddül.
Söyle bana Ey Bilen!
En Bilen!
Tek Bilen!
Her Şeyi Bilen!
Şiddet-i zuhurundan varlığı görülmeyen!
İnsanı “hüsran”a mahkûm eden de nedir?
Bunu ancak ismine yemin edilen bilir.
Bir kısacık sure, bir kısa hayat, bir kısacık ay.
Gel sen o birkaç harfi bütün bir kâinat say.
“Ve’l-Asr” diye başlayan Eylül’den bahsetmiyor.
Fakat simetrisi zamanın, ondan haber veriyor.
Eylül kıştan öncesi,
Eylül ihtiyarlığım,
Eylül ikindi vakti,
Eylül sonbaharım,
Eylül ahir zaman…
Ne zaman ki, Eylül geldi, artık fazla kalamam.
Simetrisi görülmezse zamanın, gaflet!
Senin sonun, ömrün sonu, dünyanın sonundan net!
Dikkatinle cilala, fikrinle sil üstünü…
Aynada göreceksin, etten mevcut büstünü,
Toprağa gömecekler, hem de en sevdiklerin.
“Ve’l-Asr” doğru çıktı, hakkımda dediklerin!
İşte helak oldu mülküm, hüsrana vardım bugün.
Benden şikâyetçidir, benim kendi Eylül’üm.
“Elif”lerin, “Lam”ların ve “Mim”lerin aşkına!
Yüz bin kere gideyim, sevdiğin diyarına.
İsmi “Mim”le başlayana yüz bin salât edeyim.
İsmi “Elif”le başlayan, Sana dua edeyim.
Bana Senden gelecek bir ölümsüzlük lütfet.
Yok, olmak kadar büyük, bulunmaz bence afet.
Cümle feylesoflar duysun, artık benim avazım.
Mademki, öleceğim; suya imiş her yazım.
Kalemimi kaldırınca birden silinecekler.
Arkamdan kaç gün daha ismimi diyecekler?
“Ah”ım ile ters dönsün kabrinde Lenin.
Ey kışın çocuğu, dinle! Mahvetti gençliğimi,
Kuzeyden gelen sözlerin…
Belki birkaç dostumun hatırası olurum.
“Ve’l-Asr” diye başlayan, bu mudur benim sonum?
Yemin ettiğin asra varamazsam da şayet.
Bugün benim asrımdır, Eylül’ümdür kabul et.
Ve ne olur, güzel sabrı bir nebze anlat bana…
Anlat ki, şerh düşeyim, bir cümle hüsramıma.
Gelmezse de tavsiyeler, yetişmezse de bana.
Beklerken vuslatını, umudunla öleyim.
Eylül’ü, Rumî gibi “Şeb-i Aruz” bileyim.

Ahmet Levent Ay
Kayıt Tarihi : 20.8.2010 14:09:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Levent Ay