Kenar Mahalle Öğlesi ve Şalgamcının Kızı ...

bir pazar öğlesi mahalle havası
kabak kafalı sümüklü çocuklar burunlarının önü döşek gibi
ayşecik kadar olgun ömercik kadar duygulu kibar ama kalpler
şimdi güneyde salça zamanı eller damlar kırmızı cibinlikli
herkes kendi çapında yadigar ejder
her kahveci kendi çapında danyal topatan
nubar terziyan kadar medeni olmasa da
iyi kalpli ve güngörmüş amcalar oyun başında
mahalle maçında osman büyükbulut kavga sonu
gözleri yumuk yumuk aç açık baldırı çıplak pazen donlu bebeler genç kadınlar aile gezmesinde
misafir öncesi banyomuzdur en büyük lüksümüz
kenar mahallede pazar öğlesi
emekli işçi çizgili donu kalın gözlüğüyle bakar sokağa
bende komşu kızı derdi hasreti
aahhh şalgamcının kızı çiğdem
şalgam leğeninde yıkamasaydın kardeşini annem isterdi seni yeminlen
mahalle pazarında muhtar kellesi gibi portakal yerdik
nasıl yaltaklanırdım annene
bakkalda uzun çubuklu çizgili şekerler
özcan bayram sakızlar olmasa
nasıl tutardım o yorgun ellerini
elimde kırık saz
sırtımda anamın hırkası
bakışırdık tavukları yemleme bahanesiyle
çoraplarındaki yama
inan yoktu o güzellik
ingiliz kraliçesinde bile
yan komşu döverken iki karısını birden
biz içtiğin o ucuz cıgaranın dumanında dalardık ak hayallere
kenar mahalle öğlesi bizimdi
zengin yalanlarla kaçardın bana çulsuz kollarıma
külotlu çorap mendil küçücük ucuz parfümlerle mutlu sonlarımız
iş çıkışı dünya harikası tebessümünle
beklerdik pazar öğlesini kenar mahallenin