Vurdukça küllenir telinin sancısı içimde.
Bir göçmen gibi acıyla terennüm ederek.
Öfkeden çıldırınca içimdeki sancıyı,
göz yaşlarımı
içime akıtan duygusal alışkanlığımı
Tellerinle kopar.
Ve aşk acısıyla
Katmanlaşmış kabuğumu kır
Unuttur bana içimdeki fenalığı.
Beni ısrarlı tellerinin sesleri arasında
Erit ki.
Her daim gizli gizli ağlamasın
Bedenimin her hücresi.
Nasıl söylersen söyle türkünü
Sitem etmem bende bırakacağın
Hüzünlü aşk hatıralarına.
Sen seslendikçe ben uçarım.
Ve sen seslendikçe kervanları geçer
Yusuf u çalan kuyuyu
Iskalayarak haramilerin.
Ruhumu şimdi bir efendiye değil
Senin tellerine satmışım.
Beni al götür hayaller ülkesine.
Yağmur altında bırak
Doğanın akıl almaz sırlarına,
Nirvanaya ulaştır bir Budist gibi,
Nefisten putlarımı eze eze.
Öyle anlat ki beni
İtiraz haya etsin söz etmekten.
Sana sığınıyorum
Dışlamak isteyen içten pazarlıkçılara karşı.
Sen vur teline vurdukça yürekleniyorum.
Alışıyorum sana
Ciğerlerimi yavaş yavaş tüketsen de.
Biraz yorgunum ama arınıyorum
Tellerin beni söyledikçe.
Yalnızlık bana hiç bu kadar çekici gelmedi.
Oysa yalnızlık bana göre değildi.
Senin şu dostluğunun bu kadar hayranı olacağımı
Halden anlayan yanının böyle olacağını
Düşünemedim; itiraf edeyim.
Farkındayım sende şu an tellerinle
Dert etme bunları diyorsun.
Kuşkularını at garipliği bırak
Kendini seslerimin koynunda yak
Senin ruh-u acziyetini dindireyim.
Gülümse,ıslık çal hayallerini mırıldan
oh be! ...unuttum bedenimde sızlayan
Yaşadığım en soğuk köşeleri
Zehir olan güzellikleri,
Aşağılanmayı ve dökülen göz yaşlarımdan
Kötü ve suçlu sayıldıktan; Sonra
Senin çıkardığın seslerle küçük mutluluklar.
Sanki yıllardır görmediğim dostumla
Aniden
Karşılaşmış sıcak sohbet ediyorum.
Söz veriyorum
Bu sıcaklığı bozmayacağım.
Kemanın telleri; Siz varsanız
Olumsuz hiçbir şey yok.
Şu an seninle ruhumdaki kötülükleri
Silkeleyip atmak istiyorum.
Dokunaklı bir zaman hikayesini anlat yeter ki
Ama ne anlatırsan anlat
Mutlaka beni de anlatacağın sözlerin vardır.
Ya da ben kendimi bulurum
Beni bu ince çizgiden çıkar.
Sefil ve perişan gözükmek istemiyorum.
Dışarı da kimsenin yanında
Ezik durmak ta.
Biliyorum ki şefkat ve sıcak teselli senin tellerinde
Beni bu sessizlik ve yalnızlık pandomiminden kurtar.
Kendime acımamdan
Tedirgin olmamdan
Yaşadığım bu şiddetli fırtınadan
Sabır ve metanetle çıkmamı
Beynimdeki çıkmaz sorulardan
Beni belirsizliğe sürükleyen sarsıntılarımdan.
Oysa unutmalıyım bunları.
Hadi tellerin başlasın söylenmeye
Şöyle beni al sıcak bir akşamın,
Çiçek kokan her tarafın.
Uzaklardan deniz kokularından savur burnuma.
Şu an kalbim boş doldur tellerinle
Ve uçur bulutların üzerinde,
Dünyanın bu çıkmazlarının
Ne kadarda masalsı olduğunu
Rüyalarımdan güzellik uykusundan
Uyandırmadan
Dinlemek istiyorum seni
Ve bunu bencilce düşünmeliyim artık.
Kimsenin gitmeyeceği,hayal etmeyeceği
Yerlere götür beni
Böyle olursa ancak o zaman kendimi
Huzurlu ve özgür hissedeceğim.
Tıpkı martılar gibi yükseldikçe uzaklaşacağım
Aklını seven deliler diyarından
Kayıt Tarihi : 9.4.2009 09:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)