Gecelerimin gündüzlerimin tadı yok ,
Seni gördüğüm gün terk ettim hepsini…
Öyle bir sevgi ki haddi hesabı yok ,
Sildim de geldim öncemin hepsini…
Kalabalıklar bunaltır beni,
Yalnızlık rahatlatır.
Dağlara çıkmak ,
Rüzgarı dinlemek ,
Uçan polenleri izlemek,
Ruhun ilacı .
Sordum nezire , bu gün yok dedi.
Yarına Allah kerim .
Ayın on dördü Perşembe günü gelecekmiş
Haber bekliyorum.
Mevzular çok işimde
Yaralar kabuk tutmuş, kalbimin üstünde…
Cefa çekiyorum ,
Beni bu hale getiren kaygısız şimdi…
Aşk iyi midir ? kötü müdür bilmiyorum?
Bildiğim tek gerçek,
Bittim , tükendim ,
Eridim , buhar oldum ,
Tenhalar güzel ,
Tenhalar yolumu gözler,
Tenhalar ,kimsenin olmadığı o ölüm yalnızlığı...
…
Gülen şu çehremin ardında
Ağlayan gözlerimin yaşı vardır.
Delice çarpan kalbimin ardında
Sayısız düş kırıklıklarım vardır.
Tarihten kalma bir pansiyon odasında ,
Altı minareli cami karşısında ,
Soğuk ranza, boş koridorda,
Geçiyor Günlerim artarda.
Puslu puslu bakıyor gözlerim,
Ne lazım sana
Resim, müzik, sanat…
Ne lazım sana
Durma hadi anlat …
Bir saniyeye kaç nota sığar?
Kurt olmuşuz artık ,İnsan insanın sarrafı …
Her konuşmamız ,yalan yakalama taktiği,
Ya hiç koyma salak yerinen , ya da güzel sar lafı….
Tökezlersem ve kaçamazsam eğer , yalan! Yakalama taktiği….
Baktık ,yok,
Söyledik ,yok,
Elimizle Yüzümüzü kaşıdık,
Düşündük, taşındık,
Saç döktük,
Kurt deşen döktük,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!