Kemal Okumuş Şiirleri - Şair Kemal Okumuş

Kemal Okumuş

Yardın zindanlardan zifir gündüzlerimi o güzel gözlerine sinmiş bir tutam şefkatle.
O dokunuş ki silkeledi beni, dünya hamallığından yara olmuş omuzlarıma merhametle.
Riya kokan ağızlarda ezilirken aşk, sevda ya da adına her kim arlanmadan ne diyorsa,
Tertemiz kalbine tercüman oldu gül kurusu rengi dudakların, sundu, gönül ne arıyorsa.
Elem biter, dertler son bulur, gözyaşı bir tek mutluluktan akar tenin kokusu içime tütünce.
Seyreylesin alem, sevmek nasıl olur, sevdalı nasıl olunur, sen çıkıp uzaklardan bana gelince.

Devamını Oku
Kemal Okumuş

Hele bir silkinin ya Hu; nedir sizin bu kibriniz?
Neyi bölüşemediniz, nedir acep derdiniz?
Bana 3 metre kefen, 2 metre mezar da;
Hanginizin mezarı 2 salon 40 oda?

Devamını Oku
Kemal Okumuş

Giderler, biraz kalır öyle giderler...
Ne var ne yok hepsini alır da giderler.
Sen dersen ki "Sensiz yaşayamam" diye,
Giderken ölmene yeteceği bırakıp giderler.
Öyle ya da böyle giderler işte giderler.
Sessiz zannederler gidişlerini hem de.

Devamını Oku
Kemal Okumuş

Kır kapıları, pencereleri, yık duvarları tek tek, her şeyi dağıt…
Oturup sızlan haline, çek katranı ciğerine, yak bin bir ağıt.
Kimi getirecek sonuçsuz çırpınışların, ölsen kahrından kime ne?
Neyin var kıymetsiz bir yürekten başka, neyin olacak geçse bin sene?
Sat sav bencillikler pazarında, hürriyetini, hayanı, haysiyetini.
Yazılmış olanı çekeceksin, değiştirsen de olmaz niyetini.

Devamını Oku
Kemal Okumuş

On dedik geçecek günlerin sayısına bak oldu işte yüz.
Her şey silindi belleğimden de kaldı bir tek o latif yüz.
Bülbülün yanık şakıyışına yaprak oynatmadı zalim gül.
Olmasan da yamacımda zalimim asma cemalini hep gül.
Durulma deli sevdam, yüreğimden yüreğine dolu dolu ak.
Sana verdim her şeyimi, bu yaşta saçım, sakalım hep ak.

Devamını Oku
Kemal Okumuş

Haini meçhul olmayan sevdalar eklemiş onca çizgiyi suratının her yanına, güzel gözlerinin altına.
Ters yüz edip gitmişler, ar, edep yoksunu, hissiyat yoksulları, binip nakörlüğün atına.
Elleri, sonu güzün adaletine kalmış kuru yaprak misali titrer halde kalakalmış, bırakıldığı yerde.
Giden midir terk eden yoksa kalan mı diye sorular dolaştırır bir vakit maşuğa feda o serde.
Dudakları Mecnun'un ayakları altında ezilmiş çöllere nispet edercesine kuru, çatlak çatlak.
Dudaklarına inat gözleri aşkın çeşmesine denk, süzüyor var mı bir gelen diye ıslak ıslak.

Devamını Oku
Kemal Okumuş

Öyle esmer bir sarılış,
Ya da pembe bir gülüş...
Arıyor insan, süt kokan ten,
Muzip bir duruş, şaşkın bir bakış.
Tüm ala lezzetlerin topu birden,
Geçemez insan geçer de serden.

Devamını Oku
Kemal Okumuş

Bir yanı mutluluk, bir yanı uçurum...
Yetmez bana edilen kellemi de uçurun!
Dünüm "ah-vah" cümlelere emanet.
Bugünüm yarınıma etmekte hiyanet!
Ne sözüm kaldı dilimde, ne gözümde uyku.
Ne gönülde huzur var, ne de yaşamaya tutku.

Devamını Oku
Kemal Okumuş

Ne yaptım ben insanlara, ne söyledim, nasıl baktım onlara?
Dünya döndüğünden mi böyle garip, nasıl inanmalı olanlara?
Gördükleriyle yetindiler, içimi açamadım pıhtıdan yaratılanlara.
Ne istediyseler onları verdim, yüreğime kenardan bakanlara.
İstediklerini alıp da çekip gittiler; üzülmediler boşa akanlara.
Bendeyse felçli bir hissiyat, alıştım içime akan kızıl kanlara.

Devamını Oku
Kemal Okumuş

Gel hele, çök şöyle yamacıma...
Nedir senin derdin, nedendir kederin?
Hiç düşündün mü nedir ki ederin?
Irkına mı takılıp kaldın yoksa inancın mı üstün?
Nefsini okşamadılar diye mi herkese küstün?
Makam, mal, mülk, saltanat baki zannetme.

Devamını Oku