Sana ne Kemâl,
Onun bunun saltanatından,
Günahından, sevabından?
Bak göz kırpıyor, sarışın kız sahilde.
Sex on the beach lütfen,
Dünde kaldım, gelemedim bugüne.
Gözümden akan yaş ile
Sağanak yahut çise.
Yazmayacağım ne seni, ne de kendimi bugün.
Beklermişim?
Bu akşam da kaldık sabaha
Bitti mübarek ramazan
Az kaldı bayrama.
Çok özleyeceğiz seni,
Oldun evimizde misafir,
Yanındayım geldim işte,
Ne olur susma, konuş benimle.
Çek ta içine hep orada kalayım.
Bırakma sensiz bir başıma.
Duyuyorum kalbini,
Akıyorken gözünden damlalar.
Hani beklersin, gelmez bir türlü.
Hani çok istersin, olmaz bir türlü.
Arzularsın, hem de çok
Çalar diye belki telefonum.
Aranmazsın günlerce,
İntikamını aldın
Yetmez mi?
Mazlumdun, ağladın, sızladın,
Kral oldun şimdi.
Hakkımdır bu benim,
Olacağına varırmış her bir şey
Dolunca vakit, etmesen de acele,
Gideceğiz mutlak ecele.
Ha hayır,
Hu şer ile.
Buluşacak mıyım sevgilimle?
Barıştınız mı kendinizle?
Hoş geldiniz öyleyse.
Yalnız, savaşı çağırdım dün gece,
Barış çok yaşlandı benimle.
Şems’le birlikteydik dün gece
Bugüne gelemedik kaldık dünde.
Kimdir Şems? Bilir misiniz hikâyesini?
Öyleyse, açın can kulağınızı
Dinleyin aşkın Zülfikâr’ını iyicene.
Son bahar,
Aylardan Kasım.
En sevdiğim mevsimidir Ankara’nın.
Sarımsı yeşilli, biraz da kavuniçi
Güz yaprakları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!