Çankaya’yı yazamadım,
Yokuşu dikti, çıkamadım.
Padişahıma söyledim,
Küsmesin, darılmasın kuluna.
Eskiden büyükler,
demet demet sunmak istedim sana
uğradım çiçek tarlasına,
böcekler karşıladı önce beni
vız vız vız.
dokunma,
gamzeleri kulaklarında,
konuşmuyor, gülümsüyor yalnızca,
aşk sözcükleri uçuşuyor besbelli
görünmez telefon dalgalarında.
umurunda değil,
Firavun ile iblis,
Kim ki nefis?
Babası dahi kavuştu Rabbi’ne,
Cehaletin.
Yok dahi var
Şefaati ile Habib’in.
Gelir misiniz? Götüreyim sizleri ta Kars’a.
Uçak ile bir buçuk saat,
Karayolu ile çok sürer.
Fakat, yine de tercihim;
Kıvrım kıvrım yollar,
Yeniden başlayabilir miyim?
Desem ki
Korkuyorum.
Küstürürsem yeniden kendimi
Hangi yüzle derim meyhaneciye
Çilekli, muzlu, karadutlu, limonlu, vişneli,
Rengarenk meyve bahçesi,
Bilemedim ki,
Hangisinden yemeli?
Sade çekti canım,
Kaymaklı beyaz olanından.
Şehit kime derler?
Peki ya Gazi?
Kur’an-ı Kebir’de övmez mi illâki
İnandım dediğin Mevla?
Uzaklaşmak istedim
Bugün insanlardan,
Götürdüm kendimi
Hayvanat bahçesine.
Tanıştım, üç beş hayvan ile
Yıl 2010
Aylardan Ramazan
Bayrama bir kala.
Tarsus, Adana yolunda
Yedi Uyurlar mevkiinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!