babacığım bugün artık beni parka götürme
bir gölgede belki de güneş de en yakıcı
insanlar keyifli hallerinde son yudumlarında bir fincanın
anla bense özgürce ağlamak istiyorum kendi kendime
bakışlarımdan nasıl anlayamazlardı acıyı
yoksa gerçekten bakmazlar mıydı onlara
dur, tamam söyleme! umudum kalmalı acı çekmeye
ya o mavilik de giderse ya ben de yaşarsam sırf yaşamak için
ben pürdikkat bir bebek gibi seziyorum
o kadar doğmadım ki içime akıtıyorum dünyayı da
camdan kalbim tenimin parıltısı yaralarımın ıslaklığından
tökezlerken taşa soruyorum neden oradaydın
beni hiç hazırlamadın sandım çünkü yoktun
oysa yokluğun ezberletti bana dünyanın ne kadar var olduğunu
emekleyen bir yaratıktım ne olduğunu bilmeyen
hala basamıyorum yere düşünmeden onu incittiğimi
daha ne yapabilirdim görünür olmak için
belki de gizlememeliyim kederimi benden süzülen
yazmalıyım sokaklara büyük kalın siyah
ölüyorum!
yok mu görmek isteyen bir insan nasıl düşer dünyadan
bir melek nasıl düşerse cennetten
beni ne sevdiler ne de öldürdüler
hayat ne siyahtı ne de beyaz
Kayıt Tarihi : 9.11.2024 16:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!