Sana yazılan,
kapında unuttu kendini.
İki gün
söz değil, suskunlukla soluyan
bir parça kâğıt,
bir parça ben…
Bir gülümsemenin ihtimali
incecik bir rüzgârdı
sen ise
başka bir korkunun gölgesinde
anahtar arıyordun
evine değil,
bir unutmaya belki.
Sonra geldin,
"Çok güzel," dedin,
"Bu hisleri hak ettiğimi sanmam."
Sesin,
bir mağaranın derinliğinden
geri dönmeyen yankılar gibiydi.
Teşekkürle eğildim,
“İyi yolculuklar,” dedim.
Canın sağ olsun…
çünkü kelimelerin
henüz doğmadığı bir ülke kuruldu aramızda.
Suskunluğundan,
taşsız bir yol örüldü içime.
Gece,
kendi yorgunluğunu omzuma bıraktı.
Gün,
bir boşlukta değişti adını.
Konuşmak değildi mesele,
bir tenin kıyısında
hiç dokunulmamış bir sevdayı
sezmekti yalnızca.
Ve şimdi-
bu şiir,
yıldızlar içinde yolunu şaşırmış bir tanesi
parlamadan önce
göğe veda eder gibi
sana doğru düşüyor.
Hatice GÜZEN
Kayıt Tarihi : 10.4.2025 09:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Susarak konuşan şiirimle, kelimelerin doğmadığı bir ülke kurabildiysem ve bu sessizlikte sesimi duyurabildiysem, ne mutlu bana.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!