İki parmağımın arasında, soluduğum geçmişim,
gözlerimi uzaklara dikiyor.
Hasretle dalaşırken göğeren kalbim,
dikiş tutmayan umutlarımı,
saman kağıtlarına bırakıyor.
Kelepçeler çürüten günleri soluyorum.
Ayazı sırtıma, sırtıma vuruyor.
Bir düşü anlatan şiirimin,
mühürlenen harflerini,
dilini yutmuş adaletin,
yüzüne vurmak istiyorum.
Sus diyor babam.
Bir çocuğun dudağından ödünç aldığım ıslığı çalıyorum.
Susmak bilmeyen adımlarımın altında,
taşlar filizleniyor.
Niyeti fesleğenler büyütmek olan avuçlarım,
sıkıca tutarken bir yumruğu,
refüje yaslanıp kalmış o kız çocuğu için,
niyetimi bozmak istiyorum.
Sızlandığım acımdan utanarak...
Seçil Oğuz
Kayıt Tarihi : 3.11.2016 15:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Seçil Oğuz](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/11/03/kelepceleri-curuten-gunler.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!