İnsanın içini burkan o şarkılar vardı ya hani
Bizi yalnızlığımızdan çekip çıkaran
Alışamadığımız yalnızlıklara atan
Yeni sevgililerin yüzüne eski sevgililerin yüzünü giydiren
O şarkılara ne oldu?
.................................
Çok şey beklememeli hayattan
Bir şair duyarlılığı
Bir oduncu hırsı
Ya da bir bulut cömertliği.
Bir ressam ne bekliyorsa hayattan
Hayattan ve renklerden
O kadarına hakkınız olabilir belki
Ama bir şartla:
Kelebek olmayı baştan kabul edeceksiniz
“Kelebek olmak ne tuhaf azizim.” Diyorsanız
Bir ressamın hayata ilişkin beklentilerinden
Uzak durun.
Uzak durun ki
Hayata yakınlaşasınız.
.......................................
Seyrine doyduğunuz deniz manzaraları,
Dağların dorukları,
Kuş sesleri,
Dizginleyemediğiniz duygular.
İtiraf etmeniz,
Toprağın kokusuna bayıldığınızı.
Sizi üzüyor veya kuşkulandırıyor mu?
Hal böyleyken
Hala ağlamıyor musunuz?
Hala anlamıyor musunuz?
İnsan değiliz!
İnsan değildik!
Israr da etmedik zaten!
.......................................
Ben sana sevdalıyım
Nefesine tutkunum
Soğuğuna
Serinliğine
Sesindeki o muhteşem melodiye
Saçlarımı okşaman eksilmesin hiç
Yüzümü yakan dokunuşların da.
Seni gördüklerinde
Seni duyduklarında
Seni anladıklarında
Korkuyla eve koşan çocukların yerine
Af diliyorum senden
Köyümün deli rüzgarı
Delişmen yeli.
............................................
............................................
Büyüyüp adam olacaktık
Adamdan sayılacaktık.
Bir kitap sığdıracaktık
Bir bakışımıza.
Kibrimiz farkedilmesin diye
Ellerimiz iki yanımızda
Başımız önümüzde yürüyecektik
Olmadı.
Bir yanımız asılı kaldı hep
Vitrinlerin göz kamaştıran yalnızlığında
Ve nedense
Hep biz utandık
Mahrem yerlerimize bakanlardan.
.............................................................
Kayıt Tarihi : 6.11.2008 12:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!