“-“çıranın suyu” diş enginine,
“kekik yağı” romatizmaya
“tosbağanın eti” kansızlığa
“ardıç gıliği” ne bileyin neye,
neye
neye
“karpız” mide fesadına,
“canavar eti” romatizmaya
“saksağanın eti” altını ıslatan çocuklara”
eyi gelirmiş.
babam Almanya da bile
ne ilaçlar sürdüyse
kelliği önleyememiş
orada biri tavsiye etmiş
Derviş Emmi keler vurup getirdi ona
bir-kaç saat kor ateşte yaktık,
yanacak değil
külünü gazyağıyla karıştırdık
bir gece de olsa dayanılacak değil
sabah erkenden şampuanlarla yundu
Üsük Dedenin gözlüğünün tersiyle
bakıldı yok!
“İbiş’de büyüteç var”ımış dediler
tez elden getirildi
kılı kırk yararcasına baktık,
“-ulee valla” deye
önce umut verenler oldu
babamın elinde
Habba Gelin’in getirdiği
büyüteçli ayna
narasın
bizimki nafile marak, bir gecede
saç fışkıracak değil ya!
bence
“insan olduğu hali kabullenmeli”ydi
üstelik babamın kafası dımdızlak da değildi
ama o tavsiye edilen su için
abimi Bursa İnegöl’e
olmadı her ihtimale karşı
Manisa Sarıgöl'e de gönderdi
'-baba insan olduğu hali kabullense
daha kolay değil mi
bilmem nerden getirilen
bir-kaç yudum su
burada saç bitirir mi”
o bir gecede kelini giderecek
gazyağlı keler külünden
medet uman
abimle İnegöllerden,
Sarıgöllerden su getirterek,
ne çilelere, ne meşakkatlere katlanan
otlar kaynatıp, kocakarı ilaçları içerek
sadece tepesinde bir tutam saçı olsun
ümidindeki insan
ellisini çoktan geçmiş babam
bir-kaç saç çıkar umuduyla
olmadık çabalar içinde
zerre kadar da olsa umutlu
bir acabanın peşinde
ama aslında hemen herkes
muhabbet derdinde
kimsenin öyle bir beklentisi yok,
herkese muhabbet gerek
gözkırpıyor olmalılar birbirlerine
saç çıksa ne, çıkmasa ne
umurlarında değil bence
hatta abim bile
epey yer gezdi bu sayede
oradaki arkadaşlarını ziyaretine gitti
İnegöl suyu bahane
Kel-alaka ciddiyeti
babam! bir yandan aynanın büyüteçli yanıyla
inceden inceye seyrek tepesini süzmekte
ne olurdu ki kadere razı olsa
kabullenmesinin daha kolay olduğunu
söylediğim için, çıkmayan saçların müsebbibi
olarak beni görüyor olmalı ki
ya da bıyık altından gülüşlerin farkındaydı
can sıkıntısını benden çıkarttı
yüzüme kan davalısıymışım gibi
kırk yıllık bir kinle baktı,
dinmeyen bir öfkeyle,
“-sen kendi bokunu yesene” dedi
ve ömrüne yarım kel olarak
kaldığı yerden devam etti
kasketi bir yana atarak
yeni öneriler bekledi
ama; …..
önerilen her çareyi denedi
çıkacaksa, çıksa
ahbabları için fark etmiyor
çıksa da,
çıkmasa da
abim broşürler topladı
derman şifalı sular da
kazara biri dese ki
“anası düzülmedik çocuk boku”
eminim buldururdu
Alamanyalı ya
parası var tabi;
ahbapları; işin muhabbetinde
ağabeymin derdi; seyahat
ben; babama hasret
babam; kelinin
derdinde
bana ne, sanki bana ne oluyordu
babamın keli,
babamın kelliği herkesçe çok önemli,
babam kendine gösterilen ilgiden
herkes halinden memnundu
kafaların dazlaklığı değil, içi önemliydi
yıldan-yıla geldiğine göre
biraz da bizimle ilgilenmeliydi
babamın kelliğinin,
yeniden çıkmayan saçlarının suçlusu
ne keler ne İnegöl,
ya da Sarıgöl suyuydu
herkes babama bir şekilde yakınlaşıyordu
ben de yakın olmak istedim,
teselli etmek istiyordum
papazı buldum
“-yau hacı
Alaman size para verdi emme
kiminizin saçını çaldı,
kiminizin böbreğini aldı
bana öyle geliyo ki,
arkadaş siz bi betdova almışsınız
baksana
biriniz nişannısını aldı gaşdıydı,
düğünü beklemediydi goya
hinci Alamanda
kendini bilmen emme
garısı burda dul galdı”
“-Alamanın parası pul
Alamancının garısı dul”
“-Canab-ı Allahın her şeyi öyle değil mi
gatliken garşılığını almadan bişiy vermez
“bobamdan ayrılınca
öylene gadar uyucan derdim
çoluk-çocuk derkene
uykuyu düneği gaçırdım”
“-eveli garnımızı doyuralım deye
daşın kökünü kemiridik
hinci her şey var emmeee
yeycek diş yok”
Kayıt Tarihi : 19.12.2006 16:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yılda bir kaç gün de olsa hasretle yolunu gözlediğimiz babamıza ulaşmanın yolu, kelliğine çare önerenlere açıkı da.. sanki bana değil...
![İbrahim Çelikli](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/12/19/kel-3.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!