Kader, omzuma dağ mı koydu; mıh gibi çakılmışım.
Sana serenadı, ishak kuşları söylüyor; kekliğim.
Keder, yollarıma ipotek mi koydu; kör yollara takılmışım.
Ben sustukça; zül cemaline, haramiler bileniyor kekliğim.
Dolu vurmuş başak değil; benim, yerlere düşen.
Ruhumun ilacıydın, sanki mukaddes bir cevşen.
Şimdi ise, günahsız tırnaklarınla toprağımı eşen,
Bir mezarcı oldun; hiç mi için sızlamıyor kekliğim.
Artık, hüthüt kuşlarına açmışsın pencereni,
Bülbülün susmuş, kırdın kemanının telini.
Pusu kurmuş avcıların tetikteki elini,
Dost sanırsın; sıcaklığı göz boyuyor kekliğim.
At senin, meydan senin, dilediğin gibi koştur.
Esrik gülüşlerinle başkalarını coştur.
Hangi sevdayla ırgalanırsan ırgalan, sonu boştur.
Mutluluk kaf dağının ardında, bulunmuyor kekliğim.
Hasret ağrılarımı, şu an tozlu rafa kaldırdım.
Kasvet sanrılarımı, buzlu suya daldırdım.
Uyandım rüyadan, yeniden palazlandım.
Şiirlerimde, sürmeli gözlerin yazılmıyor kekliğim.
15.03.2009
Muhittin AlacaKayıt Tarihi : 15.3.2009 18:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muhittin Alaca](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/03/15/kekligim-6.jpg)
Güzel kelimeler, zengin bir duygu karmaşası...
Yüreğinize sağlık...Çok güzeldi.
TÜM YORUMLAR (2)