Kediler nankör olurmuş.
Sen söyledin, unuttun mu?
Nankörlük;
Verileni inkâr etmek,
Seveni sevmemekmiş.
Nankör kedi çekiliyor da,
Kedi bile olmadan
..
Kazıklı humma
veba
Kuşku palazı
Kulak ayazı
Kara merhem
İnce elem
Kedi gribi
..
Bir kiz tanidim Uzaklarda
Belki guleceksin ama
Bir seyler isiniverdi icimde
Kedi gozlumsun
..
Karanlığın içine girdi bir kedi
karanlık kediyi yedi
karanlığın içine girdi bir insan
kendi kendine delirdi
Bize delirmeyeni lâzım
İnsanın karanlıkta
..
Ve ben, en çok seni bekledim
kapı eşiğinde uyuyakalan bir kedi gibi
ılık bir süt tadında,
gelip beni sevmeni...
..
uzaklardan
belli ki çok uzaklardan
caz nağmeleri yayılıyor Çingenelerin
yoksa hicaz mı?
ne olduğu önemli değil
güzel ya!
..
Evimizden birkaç kilometre uzakta
Şehrin batısında yol kenarında
Yüz yıldan beri bir çeşme akmakta
Taşlar arasında kedi yatmakta.
Çağırdım, ümitle yanıma geldi
Okşadım sevdim, miyavladı güldü.
..
kediler de rüya görür
kedi uykularında
konuşurlar da rüyalarına göre
iç çektikleri bile olur
arada horlamaları da
tek gözlerini açtıkları da
..
bu gün oldun
canım kızım
halbuki ben sandım
öldün
herkesin haberi var
lakin
kimse ne aradı
..
Nankör deyince aklıma
Kedi ile köpek gelir
İnsanlar da böyle mi?
Sadık insan, nankör insan
Gibi
Köpek alışınca bir kapıya
Bekler sahibini
..
Film afişine bakarcasına
meraklı, kaygılı, korkulu bir gün...
ya gözlerin mendillere sürdüğün
ya da ben hışmınla körkütüğüm...
Yalpalar, sendeler bir munis kedi
taş merdivenler ki, kazak ördüğün
begonyalı cumba, sırsız bir ayna
..
Sokaktan bir kedi getirdim eve
Yıkadım temizledim karınını doyurdum
Bu sevgime karşılık yanımda uyurdu
Soğuk kış gecelerinde ısınırdım
Kediyle birlikte şansımda açıldı
Asla evi pisletmezdi çok temizdi
..
De ki
Sırtını güneşe dönmüş
Yıkık bir duvar dibinde
Öylece kalıvermiş
Yine de ki:
Üç mevsimi vermiş kışı almış
..
Bu Kent Ağlıyor
Bu kentin çocukları ağlıyor
Az ötedeki sokakta
Bir kadının canhıraş sesi yankılanıyor
Sessiz yığınları taşıyan
Kamburlu kaldırımlarında
..
''milyonlarda yalnızlığına
birliğin hengamesi,,
lale bahçesinin lal kedileriyiz biz
tüyümüz tırnağımız
kir pas içinde..
..
yoğurt ekmek çalmayan telefonum
bir de küs kedi -başkasının kedisi-
istesem de iyi geçinemem
içimi gizleyemiyorum ondan
kalb atışlarına bölmüş suskunluğumu
her biri ayrı kedi korkusu
bana bakarken suratı uzayıp sivriliyor
..
bir martının kanadından izliyorum seni
sesin martı çığlıklarına karışıyor
güzelliğin kaplıyor boğazın serin sularını
şaçların arasından kayan rüzgar savuruyor martıları
gözlerin dönünce boğaza
daha bir güçlü parlıyor güneş
gün karanlıkta kalıyor, sen gözlerini kapayınca
..
Gün batıyor mavilikler ardına
Bir tutam gökyüzü, önünde sahil
Barınaklarına dönüyor sandallar
Evine dönen baba misali
Bir vapur geçiyor önümden Çengelköy’e
İçinde insanlar neşe içinde
..
şeytan mağaralarında parlayan
bir çift kedi gözüydü
kımıldayan kötülüklerin ön yüzü.
arka bahçede gene
çiçek toplayan çocuklar,
ip atlayan, salıncaklarda sallanan
ve güneşe koşan çocuklar vardı.
..
Duvarın dibinde fare
Kedi damlarda gezer
Köpekler zincirlenmiş
Kurtlar evde kol gezer
Dolunaydır bu akşam
Sürüsüne ihanet etmiş bu kurt adam
Niyeti bozuk ağzında acı ve kan
..