Kedi, Ben Ve Sensizlik

Volkan Gülbitti
32

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Kedi, Ben Ve Sensizlik


Önce bir kedimiz olacaktı.
Küçük bir evde, sıcak bir ışığın altında, birbirine yaslanan iki insanın yanına bir neşe misafiri gibi gelecekti. Haylaz, yumuşak, evin duvarlarına sinen sıcak bir nefes olacaktı. Belki birlikte sabahları uyandıracak, akşamları sessiz bir mutluluk gibi kucağımıza kıvrılacaktı.

Sonra,
Bir kedi ve ben kaldım geriye.
Senin yokluğun, evin içinde akıl dolusu dolaşmaya başladı. Kedi bazen kapıya bakıyor, sonra bana dönüp sessizce yerine gidiyordu. Sanki o bile senin bıraktığın sessizliği anlamıştı.

Gidişin, sesimin sessiz katili oldu.
Konuşsam da kelimeler seni bulmayacağını biliyordu. Cümleler dudaklarımın kenarında soluyor, eski bir şarkının yarım kalmış nakaratı gibi dilimin ucunda kayboluyordu. Ne zaman aklıma gelsen, içimden kedidir o kedi diye mırıldanıyordum.
Belki de kaybolan sıcaklığı bir şeylere bağlama çabamdan.

Sen gittikten sonra onu bile sessizliğe alıştırdım. Kapı açılınca koşmayı bıraktı. Zamanla, boşluğun kokusunu ezberledi. Benimse hâlâ öğrenemediğim bir şeydi yokluk.

Romanlardaki talihsiz âşıklar gibi, kadere boyun eğdim.
Hatırlamak ağırdı ama unutmaktan da zor. Belki bu yüzdendir, içimde her gece küçük bir roman yazılır gibi oldu yazarını zorlayan, kahramanını inciten bir roman.

Bazen bir ses duydum mu, sen sanıyordum.
Karanlık çökerken adın, hatıraların ve sessizliğin aynı odada benimle yaşamaya devam ediyordu. Ev, üç kişilikti aslında, sen, ben ve suskunluk. Sen gidince, ben ve kocaman bir boşluk kaldık geriye.

Kedi yokluğuna alıştı, ben alışamadım.
O arada sırada kapıya bakıyor; ben bakmıyorum. Çünkü biliyorum,
giden geri gelmeyecek.

Bazen düşünüyorum…
Seninle yeniden konuşabilseydik, hangimiz hangi kelimeyi kaldırabilirdi? Ben mi susardım, yoksa sen mi fazla konuşurdun,
daha az şey hissettiğin halde.

Ayrılık tuhaf bir şey.
İnsanın içini toplayıp kalbinin tam ortasına koyuyor. Her şey yer değiştiriyor. Kahvem eskisi gibi ısınmıyor. Şarkılar eksik geliyor. Fotoğraflar birden siyah beyaz.

Kedi mırıldandığında içimde bir yer hafifçe sızlıyor.
O an, odanın bir köşesinde senin göz ucuyla gülümsediğini sanıyorum. Belki sen hiç gitmedin, belki sadece görünmüyorsun.

Kalbim sessiz davranıyor artık.
Sanki yıllardır senden bahsediyormuşum gibi alışmış bir sakinlikle. Oysa yalnız ben biliyorum, içimde kaç kere düştüğümü o uçurumdan.

Gece uzun.
Ben seni hatırlıyorum.

Belki biz, konusu yanlış bir hikâyeydik.
Belki çoğu aşk gibi, kırık ve dökük.

Kedi geceleri odalarda dolaşırken, bazen bir noktaya bakıp donuyor. Ben o yöne bakınca hiçbir şey görmüyorum. Ama kim bilir, Zamanın içinden geçen gölgen olabilir.

Sensizlik, bazen harlı bir yangın, bazen her gün yeniden batan güneşin sakin ama çaresiz kayboluşu.
Sen gittin, ben kaldım.
Bir kedi, bir adam ve baharın bile kıskanacağı kadar yarım kalmış bir aşk.

Hâlâ her gün seni kalbimin en yüksek tepesine çıkarıyorum.
Her defasında düşüyorsun, her defasında yeniden başlıyorum.
Belki de bu yüzden unutmuyorum seni.

Kedi uyuyor, ev sessiz ve zaman kulaklarımda çınlıyor.
Kötü bir filmin kayıp kahramanı gibi hep aynı yerde duruyorum.
acıtsa da yüreğimi, bırakamadığım yerde kayboluyorum.

Volkan Gülbitti
Kayıt Tarihi : 10.12.2025 23:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!