Keçiburcu'ndan Diyarbakır'ı Temaşa

Nihat Malkoç
1592

ŞİİR


30

TAKİPÇİ

Keçiburcu'ndan Diyarbakır'ı Temaşa

İçli türkülerinle yürekleri yakarsın
Zamanın oluğundan sonsuzluğa akarsın

Kale ve surlarında tarihin nabzı atar
Süleyman Camii’nde nice sahabe yatar

Sözlerin şahikası, kamusumuzsun şehir! ..
Muhabbetin esrarı, namusumuzsun şehir! ...

Ey Süleyman mabedi; fethin anıtısın sen! ...
İslâm’ın şiarısın, kutlu yanıtısın sen

Ruhumuzu mamur et, ey sahabeler şehri! ...
Mavinin tonlarında akmalı Dicle Nehri

Dimdik ayakta durur o görkemli surların
Mâziyi utandırır bugünkü kusurların

Gönül göğümde hilâl, Dicle’nin kızısın sen
İçimde koyu hasret, ebedî sızısın sen

Açıkhava müzesi, her yanında tarih var
Usandık karakıştan, gelsin artık nevbahar

Beş vakit diriliştir Ulu Cami’de ezan
İslâm’ın gözbebeği, mübarek olsun kazan

Mardin, Urfa, Dağ Kapı; kapılar şehrisin sen
Gönülleri sulayan muhabbet nehrisin sen

Sevginin iksiriyle iyileşir her yara
Kim perde çekebilir kadim hatıralara?

Dicle’nin kıyısında halaylarçekilmeli
Yüreklere muhabbet tohumu ekilmeli

Aslına dönmelisin,tarihî köklerine…
Hürmet göstermelisin ceddin emeklerine

İslâm’ın ruhu sende, ey Doğu’nun kapısı! ...
Tarihî eserlerin bu toprağın tapusu

Mâziden izler taşır Diyarbakır Kalesi
Zifiri gecelere düşer ay’ın şulesi

Hevsel Bahçeleri’nde yedi verir başaklar
“Diyar-ı Bekr” göğünde hiç sönmesin ışıklar

Dünyalara değişmem toprağını, taşını
Soframdan eksik etmem leziz nardan aşını

Ey Doğu’nun yıldızı, aydan arıdır yüzün
Gecelerin muamma, bir başkadırgündüzün

Bahar eriştiğinde çiçeğe dursun dağlar
Cömert Dicle çağlasın, bire bin versin bağlar

Dikenlerin kurusun, bahçende açsın lâle
Gökte kutup yıldızı, gülümsesin hilâle

Bereket membaıdır Diyarbakır Ovası
Düşmanın inadına sürsün barış havası

Dağılsın karanlıklar, bulanık su durulsun
Birliğe kast edenin hesabı tez sorulsun

Kavunun, karpuzunla süslersin tezgâhları
Karanlıklar müjdeler aydınlık sabahları

Gönlüme düşen cemre, Güneydoğu güzeli
Muhabbetim daimdir, ebedî ve ezeli…

Can suyun kesilmiştir, çatlamış dudakların
Neyin işaretidir saçındaki akların? ...

Hicran ‘Anduk’ misali, yüreğimizde narsın
Uzağımıza düşsen hasretinden yanarsın

Ceddimden yadigârdır her bir taşın, toprağın
Kökle bütünleşmiştir çınardaki yaprağın

Etle tırnak misali; yurdum, yuvamsın benim
Çöllerde bıraktığım özge Leylâ’msın benim

Yeni günü müjdeler, ufkunda batan güneş
Vuslatına göz kırpar içimizde kor ateş

Çınarın köküsün sen, kesme bindiğin dalı
Kargalara yüz verme, ey göklerin kartalı! ...

Halay çeksin güzeller, raks etsin leyl ü nehâr
Zemherinin ardından gelsin gül yüzlü bahar

Güzellik uykusunda yarım kalmasın rüyan! ...
Çok uyumak gaflettir, uyan ey şehir uyan! ..

Nihat Malkoç
Kayıt Tarihi : 26.10.2016 12:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nihat Malkoç