Keçelo Şiiri - Feridun Eren

KEÇELO

Bir arifi perişan vardı
Akılı desen ne akıllı
Deli desen hiç değil
Bir pejmürdeyi bin perişan
Yer içer köy köy gezer durup durmadan

Yap desen bulaştırır
Yapma desen yapar eder bin perişan eder bu keçelo

Der hanımı ağası
Aman ha ben komşuya kadar gideceğim
Sakın kazlar, ördekler, tavuklar pislemesin avluyu
Perişan etmesin
Ayakları da çamurlara batmasın
Pak u temiz kalsın
Bilirsin meydanı pislik, çamur götürüyor köyün
Der

Bizim keçelo düşünür emri vakayı bir bir
Süzer elleri ile çenesini
Düşünürde düşünür döner durur
Aklında kalanlarla
Hayvanların ayakları pak ve temiz kalsın
Hı

Başlar kesmeye hayvanları tümünden
Ayırır ayakları dibinden
Paklar bir güzel sudan
Dizer eve yan ve yana

Hanım gelir bir hışımla
Bakar durur vaziyete
Tüm ayaklar kusursuz bir şekilde dizilmiş çok temiz
Aman keçelo canım keçelo sen ne yaptın böyle
Hepsi telef olmuş durumda

Keçelo der sen demedin mi ayaklar pak ve temiz olsun
İşte al sana pak ve temiz
Çıldırmak elden değil
Vurur keçelo ya bir güzel hazın
Bırakır kapı eşiğine azalır

Geçer günler biraz az biraz çok
Hanımı emri vaki çağırır yine keçeloyu gel hele
Af ettim seni hoş ve beleş
Ben yine yokum gideceğim
Evin kapısı sana emanet
Mukayyit ol sen
Yoksa dadanan çok olur hırsız ve arsız

Bizim keçelo yine düşünür, küçük aklında kalanlarla
Kapıya mukayyit ol
Kapıyı yalnız bırakma
Alır kapıyı yerinden söker
Bağlar bir iple sırtına
Dolaşır köy köy

Hanım gelir ki ne görsün ne keçelo nede kapı var yerinde
Hırsızlar dadandı eve ne bark bıraktı ne eşya, zayiatlar çok yüksek
Sen emi keçelo der
Keçelo yine kendini diş kapının diş mandalının yanında bulur perişan

Hanım der! ne edelim ne yapalım kesip atalım bu keçeloyu
Yoksa hiçbir şey kalmayacak ne evde ne elimde
Karar çıkar
Keçelo bir derin çuvala konulur
Denize atılması için götürülür yol

Deniz derin çok
Keçelo der, son isteğini söyle bize
Ses yok hiçbir yerinden
Çalınmakta az ileride düğün ve halaylar
Çanları çeker, keçeloyu öldürecek olanlar
Bırakalım buraya keçeloyu
Gidip düğünümüzü bir güzel seyir edelim, sonra gelip çuvalla birlikte
Atarız bir güzel denize

Kabul edilir bir güzel bırakılıp gidilir düğüne
Keçelo tek başına çuvalda
Ağzı çok güzel kapalıdır
Çıkmak ister, nafilelerden nafile beğen
Yok

Bir fakiri çoban geçer oradan
Bakar ki çuvalın içi dolu
Ne gezersin ey sersem sen der
Bizim keçelo hemen atılır olan aklıyla söze

Hey çoban, şu sesini işittiğin düğün benim düğünüm
Beni paşanın kızıyla evlendirmek istiyorlar
Kabul etmediğim için, beni bu hale getirdiler der sefil
Kanar bizim saf çoban

Çoban atılır daha ne istersin sen
Allahından belanı mı? İstersin
Sen çık ben gireyim çuvala
Yerler değiştirilir bir güzel
Çoban çuvala bizim keçelo da çobanlığa

Düğünden dönülür yavaş, hadi derler bu baş belası keçeloyu denize atalım
Tam o sırada çuvaldan bir ses gelir
Tamam der ben istiyorum
İstiyorum
İstiyorum der, fakiri kıt eksik akıl
Şaşırılır bu keçelo ne istiyor

Tutarlar çuvaldan atarlar denizin içine
Batar yavaş
Hala ses gelmekte çuvaldan
Az biraz
Ben istiyorum
Bir garip

Dönülür eve
Hanımın karşısına
Ne yaptınız bir güzel
Der kurtulduk çok güzel
Yer, bayram yeri bir güzel

Sabahın ilk saatlerinde
Horozların bağrışları anında
Oda ne oluyor
Aman Allahım
Keçelo bir sürü önünde köy meydanından geçiyor
Haberler yayılır dilden dile
Keçelo gelmiş köye
Ölmemiş

Ben seni öldürdüm der hanımı cep kafa
Nasıl olur, işin aslı rengi de ne anlat
Keçelo der
Aslında daha fazla koyunla gelecektim köyümüze
Fakat beni denize atanlar
Kenarına attılar
Keşke beni tam ortasına atsalardı denizin
Ortada daha çok köyün ve keçi var
Beni kenara atmanızdan dolayı, kısmetime de ancak bu kadar hayvan düştü
Dip hayvan kaynıyor der

Duyan, bunu duymayanlara anlatır çabuk
Aman Allahım denizin dibi koyun kaynıyor
Herkes hücum eder denize
Kimi der, aman! Beni ortaya fırlatın denizin
Kimi der
Aman bize koç’lu koyun getirme oğlum
Elbisemizi yırtar aniden

Atlayan atlayana
Deniz taşar
Akılsız kafaların sonucunu bedenleri şaşar
Kalır ortada tek bizim keçelo
Köyün tam orta yerinde

Feridun eren