Ellerin koynunda yüzün karşı kıyıda
Mevsim ne bahardı ne de sondu
Bir sevinçle her gün su verdiğin minyatür ağaçtan
Yaprak yaprak azalmışım
Bir garbi yeli çıkmış
Bütün gazeli alıp götürmüş
Görünen herşeyin ardına gizlediğim inancımla
Afaki hayaller kurarken fark etmemişim
Önce katre-i matem sanıp kendimi
Kapıldım zamansız suyun akışına
Sonra susuz bir yazın yanan kalbi reva görüldü
Soldum, yandım, yakıldım
Herşeye iyi gelen zamana baktım
Ağır sözlerinle öğütülmüş yaşantılarımızdan
Geriye ne kalmış diye
...
Yaşıyordu ve ölmüştü her nasılsa
Bir güzelin eliyle
Şairi sürgüne gönderilince
Yitik şehrin insanları
Baktı kırık penceresinden
Semavi işaretlere mi inanmalı
Yaşadığı bu korkunç hale mi
Anlamı yoktu hiçbir şeyin
Çok şey değişmiş gibi
Nasıl olur
Alemde tek bir yıldız görünmez mi
Ölmeden de bir yıldız yok olamaz mı
Bana bir yol bulunmaz mı
Kelebeklerin su içebildiği dingin nehirlerin
Sürekliliğine bel bağlamışım
Sorgulardan bir türlü geçemeyen
Kaynakları bile kurutan
Bedduana yenilirken
Unutma ki
Bir süre daha akacak sular yatağında
Biraz daha
Bir zaman sonra
Sonrası hiç olmayacak
04.09.23
Kenan KaraKayıt Tarihi : 5.9.2023 13:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!