Yağmur, toprağa karışmaz insandan önce İstanbul’da
Hiç bir şey insandan önce hareket etmez
Dişi kentin sancılı yokuşlarına aldırmadan vurursun ayaklarını,
Bileylenir tüm bakışlar...
Mevsim, toprağa karışmaz insandan önce İstanbul’da
Bazen yaşlı bir teyze olur canayakın, bazen bir fahişe gibi gözleri fettan
Kaybetmemek adına dimdik durursun,
O önce kaybettirir sonra buldurur.
Kızkulesi, suya gömülmez insandan önce İstanbul’da
İçin parçalanır kanatılmış duvarların ardından bakmaya
Dökülür yüzü çocukların sokak sokak gezerken,
O, çocuğa süt verir elinde güyüm
Gedikpaşa’da bir oyana bir bu yana,
Zaman, toprağa salınmaz insandan önce İstanbul’da
Bir amcanın fötr şapkasıdır
Başında taşırsın, gün gelir su alır deliklerinden
Kaçık sevdaya bulaşan arsız mı arsız, hain yakışıklıdır da kimi zaman
Soğuk, sevdaya saldırmaz insandan önce İstanbul’da
Bir otel odasında Romanyalı kadını ağlatır fütursuz tokadıyla
nefesler ise kapının ardında an be an, çıkmaya hazır karşısına
Bir kemik hırsızıdır İstanbul
Üzerinde kedi kesilir, sabrın kesilir...
Sahte, yüze bulaşmaz insandan önce İstanbul’da
Bir kumar ortamıdır önce varlığına, sonra karakterine dadanır.
İpe dizili bir kaos mu desem ölümlerden ölüm mü beğensem?
Fakat ne candır İstanbul dokuz canına yandığımın
Yedi tepeli korkuluktur da ondan savurur tüm kötü ruhlarını
ve berrak bir boğaza doğru açar tüm yelkenler fora
Safi candır ya İstanbul,
Hani aklına getirir Eminönü’yü, Sirkeci’yi, Kapalıçarşı’yı
Bir Bindallı asmış kendini Berdel’e karşı gözüm kör olsun
Şimdi ne Hindiba’nın tadını alan, ne de soğuk sudan içeeen! var öğlene karşı...
Kayıt Tarihi : 18.4.2006 02:45:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Duygu Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/18/kayipsin-istanbul-ve-de-fena-halde-ayip.jpg)
saygılarımla
Alparslan Koçyiğit...
TÜM YORUMLAR (2)