sessizlik:
işlemeyi unutmuş gibidir saat asılı olduğu duvarda
akrep sokmuş kendini, yelkovan donmuştur soğukta
boşalmış zembereklerdir kaybolan.
bir sandal içindedir yaşam burada, okyanus ortasında
ne dümende rüzgar ne de kürekçisi vardır yanında
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
artık bir cevat çeştepe şiiri okuduğumda tanıyabiliyorum sanırım.hikayemsi bir şiirsellik ve kelimelerin çoşkusu ve görsel şölen durumu..
ve takılmaya başlayınca kısa bir aradan sonra kopamama durumu gene başgösteriyor..biliyorum Türk şiir dünyasına kazınacak isminiz..
Yürekten kutluyorum efendim..
Şiirlerinizdeki gelişim ve farklı tarz beni etkiledi..Tebrikler
KAYBOLAN İHTİYAR BALIKÇI DEĞİLDİ BENCE O KAÇTI .... KAYBOLAN ŞAİRİN GERÇEKLEŞEMEYEN DÜŞLERİYDİ... DENİZ'Lİ ŞİİRLERİNİ GERÇEKTEN SEVEREK OKUYORUM. KALEMİN VAR OLSUN. BEKİR TOLU
gramofon kaybolmamıştı,
mevsimine en uygun çiçekler arasında, büyüsün diye
yağmurda bırakılmıştı …..”
Keyfli bir okumaydı.....tebrikler şair
Saygılar sevgiler
Zamanın tktaklarının bıraktığı dokunuşlar gibi...sandığım var...pembe kapaklı....korkarım içindekileri göstermeye....kaybolacaklar sanırım....penceremdeki çiçekleri kuruttuğumdan beri...topluyorum artık günden arta kalanları yıllara yamamak için.....içine bir tutam anı koymak oluyor boynumun borcu...gramofonda eski bir şarkı....beni anlatıyor sanki...ben mırıldanıyorum zamana inat....kutluyorum..sevgiler....
açsaydı çiçekler şarkı söyler gibi .
kayıp eşya deposunda sessiz çığlıklar yangının sönmüş hali
hangi tohum deniz olur açılır, severken bir çınarın gölgesini
…………. saçları rüzgarda böyle savrulur
“o günden sonra ihtiyar balıkçı ne bir sahile vurdu
zamanı merak etmedi, şarkı da söylemedi
kaybolmuştu ……”
biliyorum... biliyorum,
susmak ihtiyaç
konuşmak sanat
yazmak sabır
konuşturmak an çalıyor ve saat duruyor zamanı... biliyorum kayboluyor, ama yok olmuyor o saat, yıldızlar ölüyor kim doğuracak güneşi var daha düşünmeye muhtaç... biliyorum ihtiyaçtan muhtaçlığın doğduğu gibi... biliyorum doğacak güneş hep kendini uygarlık yolu gibi... biliyorum... biliyorum... i s t i y o r u m ...
bir sır gibi diliyorum, bu doğum günü dönüşü yıldızların ölüm gününden kalma bir devamına binlercelerde ruhlanan bir yıldönümü armağanı gibi...
ben şiirlerinizde mest olma tadına doyamıyorum... yüreğinize sağlık, kaleminizin rengi solmasın hiç...
sevgim, saygımla
Cevat arkadaşımın uzun soluklu seçkin dizelerine tebrikler...
yangın:
duman tütüyor pencerenin el yazması tutanaklarında
her tarafı kırık bir melek, ok sadakta, elde yürek iki parça
toplamaya çalışırken dumandaki yazıları .
iğnesi batıyor gramofonun, bir hayalet saatin kadranında
dönmeyecek zaman gibi ağıttır bu hasret kör kuyularda
açsaydı çiçekler şarkı söyler gibi .
kayıp eşya deposunda sessiz çığlıklar yangının sönmüş hali
hangi tohum deniz olur açılır, severken bir çınarın gölgesini
…………. saçları rüzgarda böyle savrulur
“o günden sonra ihtiyar balıkçı ne bir sahile vurdu
zamanı merak etmedi, şarkı da söylemedi
kaybolmuştu ……”
Muhteşem bir şiir ve muhteşem bir anlatım ne söylenebilir ki bu dizelere.
Kaleminiz güzel yazıyor ama hüzünlü yazıyor sevgili dost.
Hüzünlerin bir bir kaybolmasını diliyor kaleminizi kutluyorum.
Saygılarımla tam puanımıda bırakıyorum sayfanıza
''....yıldızlar ölüyor kim doğuracak güneşi''
Üstad alkışlıyor ve susuyorum...
Selam ve saygılar.
ÇOK GÜZEL..
Bu şiir ile ilgili 34 tane yorum bulunmakta