Kaygısız Mirasyedinin Aşk İle Dönüşümü! ...

Atilla Birkiye
155

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Kurmacanın dolayısıyla romanın gerçekliğinden dışarı doğru mu yol alacağız, yoksa gerçeklikten romana doğru mu? Yazarın gerçekliği nasıl dönüştürdüğü, kurguyu nasıl oluşturduğu merak konusu. Bunun tersi de önemli, bıçak sırtı gibi görünse de paranın öteki yüzü, romanın içinden gerçekliğe doğru çıkmak. Romanın yazınsal gerçekliği varsa, bu ilişki okuma sürecinde kaçınılmaz: yazarın bilinçdışının ortaya çıkması ya da bilinçli göndermeleri; kendinden önceki metinleri “izlemesi” ya da onların baskın çıkması; bu durumda, o sözü edilen metinle olan ilişkisi, beğenisi, örnek olarak alıp almaması vb.



“Mutlu musunuz”?

Nedret’i görür görmez beğeniyor anlatıcı. Yıllar sonra bir tiyatro fuayesinde okul arkadaşı Zafer ile karşılaşıyor. Arkadaşının yanındaki güzel kadını karısı olarak tanıtmasıyla mirasyedi anlatıcımız için yeni bir duygusal serüven başlıyor. Sadrazam büyükbabasından yüklüce miras kalmış olan rantiye ve kaygısız anlatıcımız sanki “uzatmalı dekadan”. Gününü gün eden, siyaset, ülke işleriyle falan pek ilgilenmeyen paralı bohem. Ancak bu Nedret’e kadar. Genç kadından sonra düşünsel dönüşüm başlıyor. (Ateşten Gömlek’teki Ayşe’den etkilenen Peyami’ye benzetebilir miyiz?)

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta