Hüzün dolu gönlüm, geçmez günlerim,
Saatler, dakikalar, birer anı gibi sığmaz,
Her anın içinde kırık bir yankı,
Ve her yankı, içimde bir kırık daha.
Ney gibi üflenen ahlar,
Bir melodiyi yakalar mı bilmem,
Ama ben, her ah’la biraz daha kaybolurum.
Çölün ortasında bir parça umudu kaybettim,
Mecnun gibi, deliliği gözlerimde taşıdım.
Çöldeki rüzgarın, çöle düşen hayallerimle
Bir anlamı var mıydı,
Yoksa hepsi sonsuz bir yalnızlık mı?
Kaybolduğum yer, kendimin en uzak köşesi,
Ve her adım, biraz daha yorgun.
Dalgın gezerim, adımlarım belirgin değil,
Zaman, varmış gibi geçiyor, ama ben
Bir hiç olmaktan başka bir şey değilim.
Dünyanın tüm renkleri silinmiş gibi,
Bir türküye dönüşmeyi bekleyen hüzünler,
Bir yerlerde beklerken kaybolan ben,
Ve içimde, bir başka ben arayışında.
Bir adım ileri gitmek,
Bir adım geriye düşmek,
Bir kayboluşun içinde var olabilmek,
Ve her kayboluşta biraz daha yaklaştığımı
Sanmak, ne garip bir düşünce…
Gözlerimde bir masal saklı,
Bir dünya var, ama kaybolmuş;
Bir yıldız, kaybolmadan önce
Geceleri fısıldar, "Beni bul," diye.
Ben, bulamam. Çünkü ben, kaybolmuşum.
Ama aramak, bir umut, bir yaşam şekli.
Ve belki de, kaybolduğum yer,
Beni arayan birinin bulacağı yerdir.
O zaman kaybolan ben,
Belki bir gün kendini bulur.
Ve belki o zaman,
Her adım bir yankı, her yankı bir anlam olur.
Ahmet Nejat Alperen
Kayıt Tarihi : 28.12.2024 22:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)