Kavak Dibi Muhabbetleri

Köyümden getirmiştim,
Vaktinde kayrak taşlarını.
Bize ucuza mal olsun diye,
Bir nevi korumuştum aklımca,
Tüyü biten bitmeyen yetimin hakkını.
Tarif ede ede taş duvar ustalarına,
Oturma guruplarını tamamladık emekle.
Bir de kavak ağacı diktirmiştim,
Sürgünde ki Esat ağabeyime
Ve yıllar sonra Kavak ağacının gölgesine,
diyorlar ki yahane...

Bir el işareti,
Kavak dibine yanaştık,
Oradan buradan sordu,
Hemen anlatmaya başladık.
İşine gelmedi,
Biz erken sustuk.
Ağzımla kuş tutsam,
Belli ki onun niyeti bozuk.
Doğrusu Kabahat benim,
Çok iyiliğim oldu çok,
Büyük adam gayri
Sözlerime onun karnı tok.
Çavuş yan tarafta dinliyor,
Kesmiş sesini içten inliyor.
Efe başlıyor söylemeye,
Amerikadan geleli,
Hiç kimseden memnun değilim,
Herkez izine gidiyor,
2008 seçim yılı,
Biz isteyince izini kalkıyor.
Efem açtı ağzını açtı gözünü.
Hakkımda konuşana,
Önce bir avrat gitti sonra ana,
Bozmayın ağzımı dedi,
Biz ne yapalım ağzı bozuksa.
Bizim Mühendis çalışkan adam,
Olsada ne çare,
Aldı nasibini efeden,
Okuluda diplomasıda hocasıda,
Bize Cumartesi görev vermiş,
Çevre beldeye gönderecek,
Tatil olduğu aklına gelmez,
Sanki resmi daireleri açtıracak.
Ben dedim ki
Benim en çok çalışan,
Hala soruyor,
Altı ayda ne yaptın,
Yazdım verdim otuzbeş kalem,
Kimin ne kadar ne yaptığını yazarsam,
Yer yerinden oynar o zaman...................18.08.2007

..........................................................