Katırın Semeri Şiiri - Kasım Kobakçı

İtikatların arazisidir bu arazi,
Kehanet savuran, hükümdarlara yaraşır, ilahi,
Zindanlı, iblisli, sultanlı,
Cinlerin ve perilerin, cirit attığı bir arazi.
*
Her bucağı, panayır bu arazinin,
Bu panayırlarda, dehşet satılır,
Kuraklık dehşeti, kıtlık dehşeti, yangın dehşeti,
En ürperticisi ise, gariplerin narin gövdelerini ezer,
Öfkeli, ziftli, mızraklı ve irinli olan, Yaradan dehşeti.
*
Hasetçi arazi, bu arazi,
Kendi benliklerine, çenelerini sıkarlar katırlar,
Çalı çiğner, irin yutar katırlar,
Çakalların egemenliğindedir loşluk,
Sefaletten, gözbebekleri ışıldayan, köpükler saçan,
Sülale sülaleye, ocak ocağa nefret duyar.
*
Tozlu arazi bu arazi, şerbetli arazi, uyuşuk, kaygılı,
Yaşamı mahkûm eden, kör bir hapishanedir bu arazi,
En tepede Mabud, avuçlarında kor,
Eşikte paslı hançerleriyle, mabudun köleleri,
Ağır rüyasında itikatların, çıyanlar, böcekler, baykuşlar, kuzgunlar, itler, yosunlar,
Bireyleri uyuştururlar, itikatların zırh delmez loşluğunda.
*
Kuşkucu kanatlılardır, ruhaniler,
Leşçil, karga, serçe, sülün ve hüma kuşları,
Pek hoşlanır, sabileri boğmayı,
Zifiri akşamların, al boncuklu cadısı.
*
Dilsiz bir arazidir, bu arazi,
Taş duvarlara, çarpar çığlıklar,
Yankılanmaz, mazlumun iniltisi,
Boğulur, derin vadilerin kuytusunda,
Kimsesizliğe terk edilir, tüm yakarışlar.
*
Daima, ürküntü nakleder, bu ulu kanatlılar,
Uçmak, hayali ve çukur kaygısı ile,
Mabudun sopası altında, titreyen yığınlara.
*
Antik bir arazidir, bu arazi,
Bol irin akıtılmış, dövüşler izlemiş,
Çokça soylara, bağrını açmış,
Nihayetinde, bozkıra dönmüş, fikirlerin ve yüreklerin memleketidir,
Kayalık bir arazidir, bu arazi,
Kavrula kavrula kuruma, kavrula kavrula posaya,
Kavrula kavrula zemin kuma, ömür enkaza evrildi.
*
Mil, çakıl, bora savurur, bu arazi,
Tortuya ve ise döndürür yaşamı,
Benzersiz nesneler doğurmuştur tabiat ana, bu ovalar için,
Yılanlar, katırlar ve çalılar,
Deva diler faniler, katırın semerinde.