Katırın Aygırı Taydan Konuştuk

Şehiri özleyip göçmüşler ile
Garibi fukara beyden konuştuk.
Kahve köşesinde komşular ile
Geçmişin hasreti köyden konuştuk.

Köyün huzuruydu dünya varlığı
Ah dedi o günler bulsak birliyi
Yetmiş yıl yedi gün ölü diriyi
Batan güneşleri aydan konuştuk.

Kim ölmüş kim kalmış haber gelmiyor
Kederi sevinci bilen olmuyor
Düşenin hatrını kimse sormuyor.
Her nefis kendine soydan konuştuk.

Sabanı bonduruk öküz koşmuşuz
Damdan doğan dana ikiz koşmuşuz
At ile eşeği tekiz koşmuşuz
Katırın aygırı taydan konuştuk.

Düğünde halayı dağda koyunu
Çoban köpeğinin sadık huyunu
Ormanda kaynağın soğuk suyunu
Yaylada obayı toydan konuştuk.

Ocağın dumanı kırkbeş haneyi
Kuzuyu oğlağı sağım ineği
Harmanda savrulan ekin daneyi
Arpayı buğdayı boydan konuştuk.

Kalaylı güveçte bulgur yarmayı
Kaynayan tencere pişen dolmayı
Keyveni, sarıklı tatlı burmayı
Sahanı sirpocu çaydan konuştuk.

Ambarlı tandırın yer sofrasını
Yolcumuz misafir ser odasını
Hânedân döşeği, tüyden konuştuk.

Gurbete gidecek teyze bibimi
Kamyonun kasası yolcu kabini
Köyleri şehire toplar hepsini
Köylerde kalan her şeyden konuştuk

Aynada maziyi geri kalanı
Eğer görür isem murat alanı
Bir varmış bir yomuş dünya yalanı
Azraili oku yaydan konuştuk.

Aşık figaniyim ahit kavlini
İncitmez niceyi inci dilini
Okulu camiyi örnek halini
O günki ahlâkı huydan konuştuk.

Aşık Figani