''Düşünüyorum öyleyse varım.'' Rene Descartes birader, hani şu Dekart dediğimiz vatandaş, böyle buyurmuş. Tamam anladık sen düşünüyorsan varsın, bize de uyar. Biz de bu sıralar hatır hutur kaşınıyoruz... Kaşınıyorum öyleye ben de varım... Aman ha dostlar bu kaşınmayı da yanlış anlayıp bana dayak mayak atmaya kalkmayın sakın... Bizim kaşınma durumumuz tabiattan ve hastalıktan tabiyatıylan...
Bu kaşınma işi acayip sinir eder bazı bazı insanları... Sinir minir etse de yinede kaşırsınız o kaşınan yer neresi ise... Sadece insanlar kaşınmaz bazı zamanlarda, Türk'e ve Müslümana düşman olan devletlerde kaşınır, gündüz insan gece hırt kılıklı insanlarda kaşınır... Bunların kaşıntıları kaşımakla değilde kuvvetli tokatlarla geçer aslında...
Kalabalık bir toplumda bir yeriniz kaşındı mı, hele hele de genital organlarınız kaşındı mı çok sakıncalı bir duruma düşersiniz... Hemen oradan sıyrılıp kaşıntıyı gidermeniz, rahata, huzura ermeniz gerekir. Ünlü Kaşıntolog Ord ve Zort Prof. Hayrı Hatırhutur '' Kaşınanlara laf sokmak kaşınanların kaşıntısını geçirmese de kasıntısını geçirebilir.'' diyerek bu işe noktayı koymuştur...
Bir de sırtınızı kaşımanız için kaşınma eli var, bir çoğunuz görmüşsünüzdür. Sırtınız kaşınıyor ve kimseler yok yanınızda, alın tahtadan o eli, kaşıyın sırtınızı, hatır hutur. O da yoksa kapınızın köşesine dayayın sırtınızı o da olur, kaşınmaya birebir...
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta