kızmaya görsün Mehmet abinin sarışın,,,,
şimdi biri duyar ve hesaba düşer pişmanlık..
kasımpaşa, cengaver hastalıklı uzağımda
ve Mehmet abiye kalsa
şehre artık bekleme salonları kurduracak
bu şişman aşkların gövdesine
yakışmıyor asla.... sana desem
ne ismi şiir olacak
ne artık şahane dudakların
ve son ayak sesleri iz bırakıyorsa
yüreğimin karlı yollarında
Mehmet abi şarışın kızını
güneşe adayacak
inat üstüne inat..
oysa kasımpaşa uzak
eklemlerim köşe başı acılansada
sevemez mi seni adı ben olan bu yalancı sonbahar
boşver diyeceksem son olmalı
gelmiyeceksinde
'öyle ise ne diye hala' cümleleriyle
ağlaya, sızlaya seni seviyorum
seni bana sevdiren bir bu şehrin
birde Mehmet abinin hatırı var..
kolundan tutsam, soyguncu yakalanır
hayat boyu kısalığında
bir gün geçer zindanda
şimdi sorma...
karanlığa yakışacak
boyu boyunda
kilosu hafif rüzgar
ismini uğulduyor....
şimdi susma..
seni bana hatırlatacakta olsa
kandilli hala ölmedi
ve ziyaret vakti
şarkılara kısmen yasak gelsede
Mehmet abi öldü
kızına kaldı mirası
ve o ne kadar sarışın olsada, güzel olsada
yakışmıyor babasından kalma yetimlik
ve bu öksüz haykırışlar
sana ne kadar tanıdık gelsede
artı olmuyor eskisi gibi aşklar
seni güzelliğin için sevmişim demesi zor
ama asıl zor olan güzel olman...
güzel olmak dahada zor..
Kayıt Tarihi : 5.2.2005 11:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!