KASIM AĞITI
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
/Kıyıda değil açıklarda başlar deniz, özgürlüğünü, sonsuzluğunu orada hissedebilirsin ancak/
Ruhunu özgür hissedebilmek için , sonsuz denizlere yelken açmak , kulaç atmak ..
İşte yaşamın anlamı bu ama ya karşılığı ?….
Sayın Rengin Alacaatlı…
Söz konusu babanız ve onun için çok özel ve farklı duygularınız ve ondan aldığınız yaşamınıza ışık tutan değerleriniz.....
Benim böylesi değer ve konulara karşı duygularım sayfalar boyu yazacak kadar sürekli canlılık taşır . Hele o duygularımı tetikleyen, değerlerimi körelten yaşanmışlıklar günümde de karşıma çıkıyorsa.Ve şu anda da sizin bu çok özel anlatınıza sayfalar boyu yazmak isterim.
Ama elim gitmiyor…Sadece saygı ile yüreğinizi kutluyor, baba acınızın unutulmamasını diliyorum…
söyleyecek tek şey var,o da iyiki varmış bu kahraman ve bizi bu satırlarla buluşturan değerli yüreğin dünyaya gelmesine vesile olmuş iyiki...
BABAM YÜREĞİMDEKİ SESSİZ DEV....
başköşemdeki yerine otur önce, sonra köpüklü bir kahve
/eğer içeceksen ilk sigaranı yakan ben olmalıyım/
olsun sen yak yine bu ilk değil ama
ayrılık uzun gelmiyor insana, gidenler hala yaşıyorsa.
BABAM DÜŞLERİMDEKİ HÜZÜNLÜ KAHRAMAN....
BABAM YÜREĞİMİN YIKILMAZ KALESİ SURLARINDA BEYAZ AĞIDIN GÖZYAŞI....
SEVGİLİ ALACAATLI ÇOK GÜZELDİ KUTLARIM.....
hürmet olsun.. bu ağıta Kasım dar gelir...
bu ağıta mevsim dar gelir... Ama şair: öyle geniş ve zengin bir yüreğe hakim ki, mevsime değil Kasıma değil güne bile sığdırır duygularını.
Yürekten kutluyorum....
Bu site de okuduğum en güzel yazıydı
Selamlar.
O kadar güzel bir şiirki okurken gözlerim buğulandı tebrikler arkadsaşım.
SUSTUM !!!
Duyarlı yüreğinizi yürekten kutluyorum...Yüreğinize ve emeğinize sağlık...Bu anlamlı eseriniz tam puanımla listemde…
KIZLAR VE BABALARI…
KIZLARIN EN BÜYÜK AŞKI…
YÜREK KÖŞKÜNÜN SÜREKLİ TEK SAHİBİ ERKEĞİ…
OMUZUNDA AĞLADIĞIMIZ, NAZLANDIĞIMIZ…
KUCAĞINDA HUZUR BULDUĞUMUZ, ŞIMARDIĞIMIZ…
BOL BOL KAPRİSLER YAPTIĞIMIZ BABALARIMIZ…
KOŞULSUZ VE BEKLENTİSİZ SEVENİMİZ…
ŞİİRSEL ANINIZI OKUMAYA BAŞLADIĞIM İLK ANDA BABAYA YAZILMIŞ OLDUĞUNU FARK ETTİM RENGİN HANIM. ORTAK DUYGULAR VAR… HÜZÜNLER VE ACILAR VARDI…
BENDE SONSUZA BABASINI GÖNDERMİŞ BİR KİŞİ OLARAK, YAZIYI GÖZYAŞIMLA BİTİRDİM..
VAR OLUN. SEVGİ VE SAYGIMLA
Prensesine en güzel insani değerleri , hayat öğretilerini veren bir baba ile bu değerleri alıp korumasını yüceltmesini bilen kızının öyküsü .
Bir baba ve kız. Bu kadar değil ki. Şairimizin kaleminden her satırına içimize tarifsiz duygular veren bir anlatı çeşitliliği ve zenginliği katılarak öylesine kendi çocukluğumuzu yaşamaya ve değerlendirmeye yöneltiyor ki.
Her zamanki etlileyiciliğinde ama bu kez içine sevginin başka bir yönünü katarak ortaya çıkardığınız bu anının önünde saygı ile eğiliyorum. Sizi tebrik ediyorum sayın RENGİN hanım.
Sebepsiz sevmenin ne denli yüce bir duygu olduğunu hatırladığım ilk hediyen ile öğrettin bana. Onun duyguları yoktu, beni sevemezdi ama ben onu çok severek ona can verebilirdim. Onun beni sevemiyor olması ona olan sevgimi nasıl azaltacaktı ki. Hatta onu o kadar sevebilirdim ki hayatımdan bir şekilde çıksa bile kaybetmenin acısıyla günlerce ağlayabilir, yıllar geçse de asla unutamazdım. Hala unutamadığım hediyen çalındığında çok ağladım. Sevmenin sahiplenme olmadığını anlatırdın sohbet anlarımızda. Her sahiplenmenin sevginin bağlarını çürüttüğünü, bunun sevginin anahtarı olduğunu ve onu en gizli yerimde taşımam gerektiğini söylediğinde beni bıraktığın gün kadar gerçekliğinde değildi. O günden sonra neyi ve kimi seversem tamamıyla benim olmadığını düşünüp daha çok sevdim, kaybetmemek uğruna sevgimi ertelemeden çoğalttım.
güzel bir babayla anılar. derslerle dolu olan duygular,anılar...aşkın da kendini zamanı bulması da güzel bir dile getirliş..anılar ...anılar..anılar..hep bizi zaman içinde sarıp sarmalayan iyi ve kötü tüm anılar. geçmişe bir yolculuk yaptırır duygular kervanında. saygılar. kaleme.
Bu şiir ile ilgili 67 tane yorum bulunmakta