Gözümde her gece doğar hicrânın mâh-ı tâbânı,
Kalbimde kanar durur o gülün sessiz devrânı.
Çölde açar o gülün her yaprağı sırla dolu,
Dikenleriyle yakar, kokusuyla mest eder cânı.
Mâhın ziyâsı düşer gecemin karanlığına,
Bir tesellî olur aşkın en ıssız yangınına.
Ben bulut olup yağdım, çölüne rahmet getirdim,
Kendi susuzluğumda sana hayatlar yetiştirdim.
Her duâ göğe çıkar, yıldızlar eder şehâdet,
Adını fısıldayan her nefesimdir niyâzet.
Sessizlik oldu dilim, sustum; ama sustukça,
Kalbimde bin kasîde yazılır sana ard arda.
Bilmez misin aşk nedir? Vuslatla ölçülmez hiç,
Sensizliğin ateşiyle yanmakla olur gerçek.
Adını ansam gönül taşar, anmasam yanarım,
Her yolum sana çıkar, her nefesinle varım.
Mâha sordular: “Ne ararsın gökte böyle sen?”
Dedim: “Onun cemâli, gönlümde gizlidir hemân.”
Yıldızlar şâhid oldu, fısıldadı ismini,
Sustu gece, ay dedi: “Kalbinde saklı sevgini.”
Bir gül açar gönlümde, kimselerin bilmediği,
Her yaprağında senin nefesin saklı sır gibi.
Dokunsam kanar gönül, susarım ama bil ki,
Her yarasında kalbim yine sana dönmekteydi.
Ben seni sevdim zamânın ötesinde, ey cân,
Vuslatın eşiğinde verdim kalbimi kurbân.
Her gözyaşım ebeddir, her bakışım bir şehâdet,
Kalbim sana sükûnetle adanmış, ebedî vuslat.
Sensizliğin dili var, yanık, ağır ve derin,
Her hecesi deryâdır, her kelimesi hüzün.
O deryâda boğuldum, gizledim ben kendimi,
Ama her dalga yine getirdi sen ismini.
Yağmurlarımla yıkandın, ben susadım yolunda,
Ben kendimi yaktım ki, üşüme sen sonunda.
Her yol sana çıkar, her duâ seni söyler,
Ömrüm senin gölgende sürer, yine serinler.
Bir gün açar o gül, mâh eksilmez semâda,
Sen anlarsın ki ben vardım gözyaşının duâsında.
Sevdanın en derin yerinde gizlenmiş bir izim,
Zaman silemez beni, kalbinde ebedî sözüm.
Duâm budur ki: Gülün bir daha solmasın aslâ,
Dolunayın ziyâsı düşsün ömrüne sabaha.
Kayıt Tarihi : 1.10.2025 20:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!