Mülayim kasabamizin bucak kahve balkonunda küçük iskelemde münasebetsiz rahatsızlıktan haz almadığım dakikalarda görüş açıma kağıt parçasındanda ince bele hakim bir dişi takıldı. Güneşin gazabından kaçma düşüncemle örtündüğüm fötr kovboy şapkami enseme otutturup, dişime sıkıştırdığım son fırt tütün yığınını ilgi çekebilme ümidiyle yetişmeyecegini bilmeme rağmen savurmaya yeltendim.(...) .
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta