KARŞILAŞMAK ŞİMDİ SENİNLE
ŞARABİ AKŞAMLARIN HÜZÜNLENİŞİNDE
Şimdi karşılaşmak seninle
sönerken gün ışınları
şarabi akşamların hüzünlenişinde,
Yıllar nasıl da sürükleyip götürmüştür
ömrün direnç direklerini iz bırakmadan,
Nasıl kördüğüm ilmek gibi gırtlağa oturmuştur
en elzem noktasında kabına sığmazlığımızın
yapışıp ten tene yaşama selam durmadan,
Çok uzak bir tarihin sayfasından okunur gibi
hayal meyal bir rüyada sevgiliye dokunur gibi
sisler içinde, gönüller göze oturmadan...
Oysa gökkuşağı doldurmalıydı
sevdamızın ufuklarını taa o uçtan bu uca
o ilk dalgalanışında düşlerimizin
kırk yıllık özlem esintileriyle,
Denizler kayaları döğe döğe
Ferhatça delercesine dağları
aşk cevherinin yenilmeyen ateşiyle.
Şimdi nerelerdedir kim bilir,
Şimdi hangi tuzaklarda esir edilmiştir
hiç bir an tadına doyamadığımız
al bir kavga atı gibi kamçılayan
gönül maceralarını delikanlılığın
efil efil ulaştıran kirazlı sabahlara
ekmek ve gül kokulu duygularımız...
Nelerdir kim bilir
bizi daha o günlerdeki görkemiyle böyle
sevdalı bir tufanca sürükleyen gelecek günlere,
Yürekte durup durup damlayan kan kadar
ve gönülde bozbulanık çağlayan kadar
süründüren
bitmiş
gitmiş
gövdemizi
kapkara boşlukta güneşsiz gezeğenlerce,
Esir tutan bakir yüreğimizi ta o günden
el değmemiş bir sevdanın eşiğinde...
Oysa gökkuşağı doldurmalıydı
sevdamızın ufuklarını taaa o uçtan bu uca
kurarken binasını hayal-meyal geleceğimizin
utku gösterilerince gülemeliydi yarınlar,
Parıldamalıydı gözlerde coşku kıvılcımları
çırpınmalıydı mutluluk deryasında dalgalar.
Fakat kanayıp duruyor damla damla
karanlığında yitirilmiş yılların
kafeste kuş gibi iki yaralı yürek,
Şimdi gerilerde yalnızca
ıstıraplı bir göç serüvenince
acısı kurşun gibi oturan gövdeye
geçip gitmiş
acılı yılların anıları dolaşmaktadır
akşamın alacasında sürünerek...
21/1/2013
Mehmed SarıKayıt Tarihi : 24.1.2013 09:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
yaş yetmiş
iş bitmiş
bir akşamın hüzünlenişinde,
Yıllar nasıl da sürükleyip götürmüştür
ömrün direnç direklerini iz bırakmadan,
Yıllar nasıl kördüğüm ilmek gibi oturmuştur
en elzem noktasında kabına sığmazlığımızın
yapışıp ten tene yaşama selam durmadan,
Çok uzak bir tarihin sayfasından okunur gibi
hayal meyal bir rüyada sevgiliye dokunur gibi
sisler içinde gönüller göze oturmadan...
Yaş yetmiş olsa da bakan gözlerin aynı pencereden bakıp bakmadığı önemlidir...Yüreğinize sağlık, kutlarım...
TÜM YORUMLAR (10)