Kar var diye başlamak isterdim dışarıda
Gürül gürül yanan sobanın başında
Müzikle eşlik ederken cızırdayan çaydanlığa
Ama yoktu işte, geride kaldı onlar bir hatıra
Modernize olan dünyada
Kaloriferler döşenince katlara
Karını kürüdüğüm damların anısına
Kürüdüğüm karları atarken yollara
Dolacaktı biliyorum yollar karla
Biraz sonra inecektim sokağa
Attığım karları yığacaktım kenara
Sobasız evlerde cümbür cemaat yatardık bir zamanlar
Tam kış ortasında gelirdi ramazanlar
Kar kış kıyamette davulcular
Maniler eşliğinde davullarını çalar
Apar topar kalkardık yataklardan
Bakmak için buz tutmuş camlardan
Buzunu eritmek için hohlardık camları
Küçücük ellerimizle silerdik eriyen buzları
Beklerdik davulcu geçsin diye
Bağrışırdık bize de maniler söylesin diye
Korkmasaydık babamızdan annemizden
Fırlayıp çıkacaktık davulcunun peşinden
Bana neydi bize dışarıda soğuk, kar varmış
Sokaklar dizlerimiz boyunda karmış
Kartopu oynamak isterdik gecenin karanlığında
Değildi soğuklar umurumuzda
Beklemeseydi büyükler kapımızda
Çılgınlar gibi koşardık sokaklara
Bakıyorum da şimdiki çocuklara
İletişimsizler doğayla
Bildikleri denizler sadece yaz aylarında
Bir de korunaklı kayaklarda
Bizlerse yağardık karla
Koşup oynardık karla
Pekmezler dökülürdü sahanlara
Tertemiz yerinden alınan karla
Karardık pekmezleri
Kaşıklardık karlı pekmezi
İçimiz ateş, ağzımız bu gibi
Hayatımız akıp giderdi su gibi
Şimdi dinlerken haberleri
Anılar tazeledi eski günleri
10.01.2015 – İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 10.1.2015 00:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bazen
öylesine içten soluyorum ki
o satırları
geçmişe dönük nevarsa anılarda
bir bir yaşatıyor yaşıyorum
kutlarım şairim
gitmekte, yerine sadece hatıraları
bırakmaktadırlar..
Bir gün Erzurum'da, görev yaparken
bir evin aranması gerekiyordu.. Malum
oralardaki evler de çatısız düz damlardan
oluşuyordu, evde hiç bir ısınma aracı
yok ve evin çocukları oda gibi olan
geniş bir bölümün tavanından sızarak
damlayan sularla buz tabakası oluşturan
düz bir satıhta kayarak eğleniyorlardı ve
mutluydular. Çocuk olmak ta ayrı bir
mutluluk. Evet üstadım hayat da böyle
buyurduğunuz gibi,
Semavat aleminin buluttan tezgahları,
Kürre-i Arz gelinine gelinlik dokuması,
Beyaz örtüsüyle kainata arz-ı endam
ederek ehemmiyetini göstermesi, daha
sonra da beyaz kefenini giyerek manasını
ifade ettikten sonra, Allah'ın İlmine
çekilmesi gibi şeyler mükemmel şeylerdir.
Bunlar yeter ki bu düşüncelerle, yani İMAN
gözlüğüyle seyredilip marifet dersi alınsın.
Paylaşım için teşekkürler.
TEBRİK VE SELAMLAR
TÜM YORUMLAR (7)