Bir pazartesi sabahı
Nefretle gittiğin işine gidermiş gibi gittin benden...
Olabildiğince hızlı
Alabildiğine öfke yüklü...
Uyku dolu gözlerim yetişemedi
Son defa bakmak için kaşlarının altına...
Kokunu takip ettim günlerce
Sokak sokak
Cadde cadde
Şehir şehir...
Kokunun en sıcak olduğu yerde
Biraz kırgın
Biraz üzgün
Hani biraz gönüllü
Biraz da gönülsüz
Ama her zamanki gibi
Umut dolu bakışlarla
Seni bulmayı beklerken
Anılarımız çıktı karşıma
Haftasonları çekilmiş
Kırpık fotoğraflarda kalan...
Eskittiğimiz şehirleri arşınladım
Çarşamba günleri indirimli trenle...
Gözlerimi ayırmadım insanlardan
Sana rastlamak umuduyla
Geceler de sarardı gündüzler gibi
Ayın aydınlığına aldırmadan...
Pazartesiden beri yok ettim nefreti
Yok ettim öfkeyi
Ve daha hızlı hareket eder oldum artık
Kaçırmamak için hiç bir anı...
Gidişini kelimelere dökmeye başladım
Bulamayınca salı günleri seni
Onda bile hatalar yapıyorum hala
Gitmeyişinde yaptıklarımdan
Ne bir eksik ne bir fazla...
En çok da okyanus kokusu yakıyor genzimi
Tuzundan rüzgarından değil de
Gözbebeğin sandığım damlalarından...
Perişan olur perşembe gecelerim de
Uykusuz izlerken akreple yelkovanın aşkını...
Uyanmaları özledim pazartesi yüzünden
Uykular yerine...
Kızmadım ama pazartesiye kendime kızdığım kadar...
O değil de...
Kim tarardı ki şimdi koklamaya doyamadığım
Tel tel saçlarını uyuman için...
Kim anlatırdı uyuman için en tatlı masalları
Okşarken yanaklarını...
Sıktı artık pazartesi
Cuma selasından sonra iş başı yapmak
Hafta altı güne düştü senden sonra
Her haftam bir eksik...
Karıştı bugünüm, yarınım
Hep bir eksik...
Hep bir mahçup...
Kayıt Tarihi : 20.11.2015 17:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!