küçük beyaz taşlarım vardı.
yüreğim kadar kocaman olurdu
kucak dolusu toplayınca.
dizerdim tek tek hepsini,
tren yolunun boyunca.
sis basmış havalarda
ve yağmur yağdığında
karıncalarımın ayakları
hiç ıslanmasın ve
kolayca yollarını bulup
kaybolmasınlar diye.
sonra uzatırdım ayaklarımı,
dayardım sırtımı
hat boyundaki
gölgesi en bol çınar ağacına.
beklerdim saatini,
nereden gelip nereye gittiğini
bilmediğim,
kapkara dumanlı kara trenin.
ağaca dayalı sırtım, beklerken
kara trenin gelmesini
duyacağım yerde olurdum hep
annemin seslenmesini.
haydi artık bakalım,
yemek vakti geldi demesini.
karnımda çalan zillerin sesini
nasılda hissederdi.
koşardım; ayaklarımın
sulara batmasına aldırmadan.
karıncaların ıslanmazdı,
benimkiler hep sırılsıklam.
nedense böyle olurdu her zaman,
ben eve koşardım
kapkara dumanlı kara tren
geçerdi hemen ardımdan.
söylersem;
inanır mısınız şimdi bana,
bu kadar zaman boyunca
bir kere bile görmedim dersem
trenin geçtiğini.
ama karıncaların
önümden her geçişte
bana selam verdiğini.
Kayıt Tarihi : 10.1.2007 10:39:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cevat Çeştepe](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/01/10/karinca-yollarinda.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)