Taş üstünde bir karınca
Titriyor, üşüyor onca
Rüzgâr esip, vurunca
Yollar ırak varınca
Sabırla seyirdiyor karınca,
Ya yetişemem diye
Yüreği titriyor karınca
Yediği bir buğday tanesi
Küçücüktür hanesi
Duyulmaz bile ayak sesi
İzinle aldığı nefesi
Daracık göğüs kafesi
Ama toktur onun nefsi
Yine düşünüp ürperiyor karınca
Toprak yarılıp, koynuna alınca
Hizmeti ondan sorulunca
Şükür ile sabrına sarılınca
Huşunetinde kabrin
Titriyor bedeni aklına sarınca
Her belaya katlanan can karınca
Güneşle düşerdi yola
Ay ışığında elif gibi uzar karınca
Nasip için kanaatkâr damla
Makamına varır imanla
Kıbleye dönüktür yüzü
Topraktandır yuvanın özü
Açıktır petekte gözü
Söyler, tartarak her sözü
Düşünüyor huzura varınca, közü
Nasıl veririm diye hesabı yasta karınca
Kimi kimden sorsun
Azgın sularda nasıl dursun
Çörün, çöpün içinde nasıl nursun
Yanlışı çizip doğru bulursun
Kalbi daralıyor, mim karınca
Ürperiyor, neylerim hesaba varınca
7.5.2010 İST
Kayıt Tarihi : 6.6.2010 23:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
karınca kadar olabilicek miyiz?

Her belaya katlanan can karınca
Güneşle düşerdi yola
Ay ışığında elif gibi uzar karınca
YÜREĞİNE SAĞLIK HOCAM...
farklı çalışma...
eyvallah...
iletiyoruz.Güzel ve ders alınacak konu. Selamlar
TÜM YORUMLAR (9)