Kardeşim Şiiri - Ahmet Sami Benli

Ahmet Sami Benli
42

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Kardeşim

Tatlı tebessümle hoş kelâm ile
Canlara güldün mü bugün kardeşim.
İnci gibi kalbin kırılsa bile
Bir gönül aldın mı bugün kardeşim?

Sevgiyi serersen gönül köşene
Ömrünün bahçesi döner gülşene.
Yoksula, garibe, dara düşene
Hiç Hızır oldun mu bugün kardeşim?

Biter saltanatı şöhret yolunun,
Hükmü yok dünyanın para pulunun.
Tevâzu süsüdür insanoğlunun
Haddini bildin mi bugün kardeşim?

Maksat hasıl olmaz candan vermeden
İnsanlığa umut, iyilik eden
Sağ elindekini sol el görmeden
Bir kapı çaldın mı bugün kardeşim?

Bazen aklı bağlar kibirden bir ip
Nefis; öfke saçar, dolaşır seyip
Üç günden fazlası hoş olmaz deyip
Hiç ara buldun mu bugün kardeşim?

Can sağ iken mühim amel defteri
Mizanda görürsün hakiki eri
İstikamettir kulun, büyük hüneri
Huzura geldin mi bugün kardeşim?

Yürek kinle değil irfanla dolsun
Kök salmış vehimler besleme solsun
Her günün dünyada son günün olsun
Nefreti sildin mi bugün kardeşim?

Akıllı hesabı yaşarken tutar
Eyvahla doluysa bet beniz atar
Bir gün herkes varıp toprakta yatar
Ölmeden öldün mü bugün kardeşim?

Ahmet Sami Benli
Kayıt Tarihi : 15.3.2020 22:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ahmet Sami Benli
    Ahmet Sami Benli

    Kıymetli yorumlarınız için teşekkür ederim... Xalide Hanımefendi kafiyelerde problem yok.
    Ayıp kök halinde... Kayıp sözcüğü kalıplaşmış. Okşayıp sözcüğünde zarf fiil var. Didaktik,nasihat, vasiyet görecelidir... Durak meselesine gelince de vurguyu okuyan yapsın.. Selamlar...

    Cevap Yaz
  • Xalide Efendiyeva
    Xalide Efendiyeva



    Didaktik - öğreterek bilgi veren şiirleri sevmem
    Nasihat, vasiyet şiirlerini sevmem
    Seni de sevmedim şiir.

    Şiir kısa ve öz olacak, eğer uzarsa, yormayacak
    İkinci kıtanın üçüncü dizesinde ek kafiyedir, yani kafiye değil.
    Bazı dizelerde 6+5 yerine 4+4+3 olmuş


    Cevap Yaz
  • Nazır Çiftçi
    Nazır Çiftçi

    Şair: duygu ve düşüncelerini dizelerine çok güzel aktarmış.Didaktik şiir türü.çok içten ve samimi .Toplumun bütün kesimi için geçerli sorgulama. Herkes okusa daha çok değer kazanacaktır, böyle şiirlerimiz ve Şairlerimiz. Beğeniyle okunası şiirdi tebrik ederim selam olsun.

    Cevap Yaz
  • Habip Yağmur
    Habip Yağmur

    Yüreğinize sağlık çok güzel olmuş, tebrik eder hayırlı çalışmalar dilerim.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin

    Şiir içindeki şerh ve haşiyeye muhtaç "Hızır" ve "İrfan" kelimesi hariç güzel, akıcı ve anlamlı. Şairi tebrik eder nice böyle güzel şiirlere imza atmasını yüce Mevla'dan niyaz ederiz.

    Hızır; KEHF SURESİNDE geçen ve Musa-as- ile bir müddet yolculuk ve arkadaşlık yapan ve bu arada ona garip üç tane olay yaşatan kendisine Allah tarafından hadiseler henüz vukua gelmeden önce neticedeki hikmeti bildirilip yerinde müdahele yetkisi verilen özel bir şahıs veyahutta bir meleğe sonradan takılan bir addır.Çünkü Allah kitabında böyle bir isimden asla bahsetmemektedir. Onun hala hayat sürüp darda kalanlara yardım etmesi mevzusu da insanların ihdas ettiği bir efsaneden başka bir şey değildir. Zira Allah yat-i kerimesinde Muhammed-sav-e "BİZ SENDEN ÖNCE HİÇ BİR BEŞERE ÖLÜMSÜZLÜK VERMEDİK!" ve "BÜTÜN NEFİSLER ÖLÜMÜ TADICIDIR!" ve de " BÜTÜN VARLIKLARIN ÜZERİNDE FANİLİK-ÖLÜMLÜLÜK- DAMGASI VARDIR BAKİ OLAN SADECE CELAL SAHİBİ RABBİNİN YÜZÜ, VECHİ MÜSTESNADIR!" buyuruyor.Yani şu anda hayatta olan -Hızır denilen şahıs ve İsa-as- ve de İdris-as- dahil-hiç bir beşer yoktur vesselam!

    İrfan kelimesine gelince; Bu kelime de arif denilen zatlara takılan bir unvandır ki bu kişiler resulullah-sav-ın dönemine ve İslamiyet gelene kadar tıpkı kahin ve falcılar gibi insanlara her şeyi bildiklerini iddia eden bazı kişilermiş. Buhari'de geçen sahih hadislere göre resulullah bunların böyle bir özelliklerinin olmadığını ve Allah-cc-tan maada hiç kimsenin gayba muttali olamayacağını beyan ederek bunların faaliyetlerine yasaklama getirmiştir. Resulullah-sav-ın ahirete irtihalinin üzerinden iki asır geçince kendilerine mutasavvıf ismi veren bir kısım insanlar türeyerek bu falcılık mesleğini yeniden hayata geçirmeye başlamışlar ve bunların da meşru ve de çok özel olduklarını avama lanse ederek zamanla kabul ettirmişlerdir. Yani ariflik denen şeyin dinimizce asla ve kat'a bir kıymet-i harbiyesi yoktur. Dinimiz bu sahada sadece muhkem ayetlerin ve sahih hadislerin ve de doğru tarihin şahitliğini kabul eder vesselam!

    Herkese hayırlı çalışmalar dilerim.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (7)