KARDEŞ ŞİİRLERİ

Ben diyarbakırlıyım kardeş
Burası da mezopotamya
Asi rüzgarın serpildiği yer
Biz biliriz sürgünü
Biz biliriz yanmayı
hasret yüreğimizi del eder

..

Babasına, anasına saygıyı unutup onların yaptıklarını unutabilen
Mal, mülk, çıkar davasıyla kardeş kardeşi hiç düşünmeden kıyabilen
Dost dediklerin bile gün gelip fırsat bulduğunda sırtından vurabilen
Arkadaş, dost, kardeş ve evlat olmayı unuttuğumuzun FARKINDAYIM

Burnu bir karış havada karşısındakini hiçe sayan ve küçük gören
Kendi çıkarları uğruna elindeki avucundaki her şeyi ortaya seren
..

Kardeş duygusuyla severim seni,
Allah ayırmasın böye seveni.
Takdire şayansın överim seni,
Allah ayırmasın böyle seveni.

Seninle ağlayıp senle gülerim,
Kardeşimsin diye canım veririm,
..

Aynı evde doğduk,
Aynı kadına anne dedik,
Aynı adama baba,
Aynı tastan su içtik,
Aynı memeden emdik...
Kardeştik biz, kardeş...
Ama ne kadar kardeş acaba?
..

Sivas elinde
Tam göbeğinde
Temmuz ateşinde
Beni sen yaktın

Oy benim bahtım
Oy kara bahtım
..

Kardeşşşşş

İyilik yap kardeş, denizlere at
Yüreğine gülüm, Hak aşkını kat
Kederlerini de, düşmanına sat
Yeter artık kardeş, gül yüzün gülsün

..

Aynı karında, aynı babadan, doğanlara denir, kardeş
Aynı toprakta yan yana, lale, sümbül, menekşe,
Benzemezler, birbirlerine
On tane olsalar, hepsinin de, fikri başka, zikri başka

Kardeş kardeşin, ne ölmesini ister, ne onmasını
Biraz ileri gitse, ayağına takar çelmesini
..

NEVRUZ

21.03.2013

Kardeş kardeş yaşayalım
Bu nevruzda bu nevruzda
Hep yeniden başlayalım
..

Gide gele yollarında yoruldum
Boş bir yere varıp sensiz kuruldum
Ne dedim ki kardeş boşa darıldın
Şu dünyanın darılacak neyi var

Hadi gel dedim gönül, yarışalım
Huda eylemiş kardeş barışalım
..

1/:
Ali kullanıyor
Suluboyamın yarısını sınıfta
Ben kalan yarısını
Vermese de parasını
Ona göre kardeş sayılırız biz
Veya ortağız ikimiz.
..

Hani vardır ya kardeş olmamasına
Rağmen ölümüne sevenler
Hani vardır ya uğruna
Kendini feda edenler
Ben onlardanım kardeşim
Hakiki kardeş olmasakda
Aynı evde kalmasakta
..

Dost-arkadaş odur ki,her müşküle eğilsin
Derdim derdin değilse,sen de kardeş değilsin!
..

kültü dağı berisinde
benim köyümün köyümün
kalkınma ki neresinde
benim köyümün
benim köy sizin köy
özdeş değil mi kardeş

..

Bu senin türkün kardeşim
Feryadın hakikisi senin
Bağır durma, durma bağır
Hayat geçiyor ağır ağır
Bir çığ oluyor da sevdan
Yine kalıyorsun altında
Öldürse artık diyorsun ya bana
..

PARA,MAKAM,MÜLK ve LİYAKAT

İnsan, tamah edip kalbini bozar
Yâri itip kâra methiye dizer
Oysa eliyle kuyusun kazar
Asaleti veren kürk değil kardeş

..

Bir Kovanın balıyız,
Bir gövdenin dalıyız,
Ya Esmer Ya Sarıyız,
Vatan evlatlarıyız.

Kars'tan Edirneye dek,
Olalım tek bir yürek,
..

İnsanların arasını açan bir metin kaleme almak ve insanlarla kardeş olduğumuzu unutturan her bir metin kaleme almak; ŞEYTANI SEVİNDİRİR ve ŞEYTAN BAYRAM EDER ADETA, “İNSANLARI BİRBİRLERİNE UZAKLAŞTIRAN, İNSANLARI BİRBİRLERİNE DÜŞÜREN ve İNSANLARI KAVGAYA SÜRÜKLEYEN BİRİ DAHA BENİM BÜYÜKLÜĞÜMÜ (ŞEYTANLIĞIMIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ) KABUL EDEREK, KAVGAYA ve ŞİDDETE BAŞVURARAK ŞEYTANİ DÜŞÜNCELERE SEVK OLABİLDİ! .” Diyerek! .

ŞEYTANI GÜVENDİRMEYİ Mİ, İNSANI MI GÜVENDİRMEYİ Mİ İSTERSİN EY İNSANOĞLU? .
..

ENDONEZYALI EBUBEKİR

Öğle namazından otele giderken tavukları aldım. Hanımda sofranın diğer hazırlıklarını tamamladı. Tavuk ziyafeti için misafirlerimizi beklemeye başladık. Fazla bekletmediler. Sadece Bacanağım Süleyman gelemedi yemeğe. Müftüsünden izin alamamış. Ama Baldızım geldi. Bayanlar bayan tarafında, erkekler erkek tarafında iki sofra kuruldu.

İkindi namazını yanımızdaki camide kıldıktan sonra, son kez şeytanı taşlamak için yola çıktık. Yürüyerek gittik bu sefer. Ama ne rahatlıkmış buradan gitmek ya. Bu yazıyı okuduktan sonra hacı olacaklara derim ki: Şeytan taşlamak için Mesfele bölgesinde iseler, önce Kâbe’ye oradan da yürüyerek şeytan taşlamaya gitsinler. Arabalardaki sıkıntı çekilmez. Hele bu kolaylığı ve rahatlığı gördükten sonra.

Şeytan taşlandıktan sonra o civarda durmak doğru değilmiş. Ben de taşlarımı attıktan sonra kenara çekilip beklemeğe başladım. Alt katta taşladığımız için köprü direklerinin dibine doğru gittim. Orada birini gördüm. Oda birilerini bekliyordu benim gibi. Yanına sokulup ismini sordum İngilizce. Ebubekir dedi. Memleketini sordum. Endonezyalıyım dedi. Çat pat bildiğim kadar konuştuk işte. Bende kendimi tanıtıp, Türkiyeli olduğumu söyledim. Anlayacağınız samimi bir hava oluştu. 5-10 dakika içinde. Bizimkiler işlerini bitiren yanıma gelince ayrılık vakti geldiği belli oldu. Bu konuşmanın hatırası olarak. Bana kafasından çıkarıp fesini verdi. Bende ona fesimi verdim. Onunki el örmesi kırmızı desenli güzel bir festi. Benimkisi ise orada 3 Riyale alınmış bir fes. Ondan sonra o fesi takmaya başladım kafama. Teyze oğulları çok sulandılar Endonezyalı Ebubekir’in fesine ama nafile.
..

Biz, ne tartışmak için birlikteyiz,
Ne de atışmak için birlikteyiz.
Kardeş olmayı emreder dinimiz!
Biz ki kaynaşmak için birlikteyiz.
..

Emperyalist güçlerin vardı çıkar tutkusu;
Çoluk çocuk demeden kıydılar bunca cana.
Mehmet’imin hiçbir an yoktur asla uykusu
Feda eder canını ulusuna vatana...

Göz kırpmadan nöbette yavrum,canım Mehmet’im,
Ulus için yurt için kahramanım Mehmet’im.
..