Kâinatın topyekûn Türklerle savaştığı bir kış
Ölümün soğuk, ölünün buzlaştığı Sarıkamış
Sonu gelmez bir yürüyüş Allahüekber Dağı’na
Güneşi görmekti umut, çıkılmaz belki yarına
Düşman dayanmış çizmesiyle kalpleri nefret dolu
Basacaklar aziz vatanı uyan ey Anadolu!
Kızgın çölleri aştılar gömlek, pantolon, çarıkla
Erzurum’a vardılar buz tutmuş sakal ve bıyıkla
Kapanmaz bir yaradır Balkan’ın acı hatırası
Âsım’ın ruhuyla kaplanır Sarıkamış seması
Yağan kardan ve tipiden göz gözü görmez geceler
Anası aklına gelir, yârin ismini heceler
Kurşun atamayan eller mektup yazamadı anam
Düşmanın öldüğünü görmeden bu can bana haram
Ulu çınar gibi bembeyaz seccadenin üstünde
Dudaklarında tekbir, gözyaşları donmuş gözünde
Asker yorgun ve aç, yürümeye kalmamış mecali
Karadeniz’e gömüldü sıcak elbise hayali
Her gecenin sabahı dillerden o seda yayılır
Karlar kefenin olmuş, toprakla nikâhın kıyılır
Baykuşun sesi uğursuz; çakallar, kurtlar ayakta
Mehmed’im bir bir düşerken ceset biçilir şafakta
Bardız Ovası mahşer yeri, kan akıyor dereler
Bu ezanlar ki bahtiyar, susmasın hiç minareler
Rus’u ciddiye almayanı sarmış donma korkusu
Çekemedi tetiği, eksik kaldı barut kokusu
Unuttuğunuz bir şey var ki akarken pis kanınız
Azrail kucak açmış beklerken geriye bakmayız
Sislerin içinden gelen kardeşini vurdun, yazık!
Bu toprağın sahibi var, tutmaz çaktığınız kazık
Çarıkla yol bitmez, kar üstüne yapışmış ayaklar
Nebi elini uzatmış, melekler seni alkışlar
Terini silmek için azıcık ağaca yaslandın
Rüyanda zincirini kırmış kükreyen bir aslandın
Sanma bu dağlar taş, çalılık hepsi insan kemiği
Memleket sevdasından boş kalmış tahtadan beşiği
Kadını, erkeği, çocuğuyla al bayrak altında
Söz konusu vatansa, yolun açık olsun bahtında
Çocuktular; yamalı pantolon, yırtık potiniyle
Koştular Hoy cepheye oyuncakları mavzeriyle
Acıktılar, yarım ekmeği bölerken elleriyle
Güldüler, karlara düşerken minicik gözleriyle
Hürriyet meşalesini yakan kardan kıvılcımlar
Tüfeğinden küçük ölüme atılan dev adımlar
Donmamak için çıktığın ağaç seni ısıtmadı
Kar şöyle dursun, rüzgâr dahi yüzüne bakamadı
Avuçlarını üflerken çatlayan dudaklarıyla
Uyutmadı eratı söylediği şarkılarıyla
Siperler yakın, duyulur Rus’un teslim ol çağrısı
Rabbi teslim aldı, boşa çıktı Rus’un saldırısı
Bazen mekkâre etiyle, bazen de arpa, buğdayla
Karla savaştık, soğuğa dayandık kuru tayınla
Ecdadın büyüklüğü önünde ne taçlar eğildi
Pranga vurmak isteyene ne kefenler biçildi
Hikmetinden sual eyleme, kahramandır bu millet
Kan çiçekleriyle süslenmiş, ebedi olsun devlet
Kayıt Tarihi : 26.12.2024 15:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!