Eyy Amed’im
Kanlı toprağım,
Doğunun çocuklarının
Güneş renkli gözlerinde yansıman olayım…
Kızıl güneş ufukta göründü
Rengini vurunca tan vaktinde bulutlara
Kar yağsın istiyorum
Atalarımın cengaverce savaştığı surlarına.
…
Güneş’in karı kızıl olur,
Kızılla kaplandı Amed şehri.
Güneş kendi yağdırdığı kara söz verdi;
Eritmeyeceğine dair
Ve yürümeye başladı karın üzerinden.
…
Amed’e Güneş doğuyor,
Alışılmışın aksine altın sarısı değil de
Kızıllığı dikkat çekiyor
Ve surlara yağan karlar
Güneş’in kızıllığını gökyüzüne yansıtıyor,
Dicle ile Fırat’a akıyor bu kızıllık.
Güneş,
Karın etkisiyle kızıllığını kaybederken
Benliğimi kaybediyorum,
Saklımdaki tek yer Ben U Sen Burcu.
…
Eyy Tanrım…!
Madem tek bir karı
Bir melekle indiriyorsun
Amed’e de meleklerini indir.
En kötü zamanda bile
Kardan resimler çiziyoruz
Hayatın beyaz sayfalarına.
Hayatı kar taneleriyle tanımlıyoruz.
Karanlık bir gecede
Bilinmezliğe doğru yol alır Güneş…
Dicle nehri,
Bir b/aşka akıyor Güneş’in kızıllığıyla.
Artık zamanı gelmiştir karı eritmenin.
Kar intikamını aldı,
Melankolik bir ülkeye
Sürgün edildi Güneş,
Güneş yaralı,
Güneş tutsak.
Her kelimesi yasak bir dile
Sürgün edildi.
Zelal kar Güneş’i sürgün etti…
21.07.2010
Mahsum Güneş KanKayıt Tarihi : 21.7.2010 18:29:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!