Karbon Lekesi Annemdi Şiiri - Zer Duhi

Zer Duhi
29

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Karbon Lekesi Annemdi

biri eski bir sınıf defterinden
annemin adını silmiş,
silgi izi hâlâ orada—
çünkü bazı adlar,
hatırlanmasa bile unutulmaz.

o gün takvim düşmüştü yere.
bir salyangoz gezmiş üstünden.
tarihler birbirine karıştı.
ben doğmadım belki o gün,
ama bir anne
bir çamaşır ipinde
kendini asılı buldu.

üzerine tarih atılmamış mektuplar gibiyiz.
gönderilmemiş,
açılmamış
ama içi dolu—
ve her sözcük:
bir utanç, bir öpücük, bir çarpıntı.

bir çocukluk fotoğrafı yandı
karbon kağıdına bulaşmış gözleriyle.
o gözler
babamın yokluğundan sarkıyor hâlâ
bir mutfağın kapısından.
annem o gün çay demlemedi.
çünkü su bile
üzülebilir.

bir tabure vardı balkon kenarında.
üzerinde annemin sessizliği otururdu.
ve ben hep
o sessizliğe denk geldim
ne zaman içime baksam.

bir kadın öldü —
ama ölüm kayıtlara geçmedi.
çünkü o kadın
önce vazgeçti kendinden.
sonra herkes onu unutmuş gibi yaptı.
oysa o hâlâ
mutfakta yıkanmayan bir tencere gibi
duruyordu içimizde.

karbon lekesi annemdi.çıkmıyor.
çıkmasın zaten.
çünkü bazı lekeler
temizlik değil,
hatıradır.

bir kuşun kanadı vardı.
ama uçmadı.
göğüs kafesim daraldı o an,
çünkü her zaman bir kuşun kanadı
en yüksek sesle susar.
ve annem,
kanadını kırıp
içine almıştı.
ama ben her sabah,
duvarları çatlatarak,
bir sabahı içimden geçirmeyi denedim.

gözlerim,
beyaz ışıkla büyürken
annemin sabahları mutfakta
gözlerine bakan bir ekmek vardı.
o ekmek
yavaşça doğdu her gün,
kıvrılarak kesildi.
annem,
günleri bir bıçak gibi keserken
bileğinin üstünde
benimle büyüyen bir yara vardı.

zaman her an,
bir çivi gibi saplanıyordu.
bazen birkaç gün bekleyip
geri çekiliyordu,
ama ben her defasında o çivinin
yeni bir yaranın işareti olduğunu biliyordum.

bir sabah,
su sesini duydum.
çünkü su,
her an orada bekler —
bir nehir gibi değil,
ama bir sızı gibi,
yavaşça akarak
sadece bir acıyı taşır.
su, birikmeye başladığında
bir gölet olur.
annem de hep
göletlere bakardı.

belki bir kuş vardı o zaman,
belki de bir ses,
bilmiyorum.
ama bir çocuk
bir zamanlar annesinin
gözlerine bakarak
sesini duymuştu.
ve her ses
o çocuk için
bir denizdi,
bir ölüm,
bir yaşam.

benim gözlerim,
bir yıkık şehri gördü.
ve o şehir,
geceyle büyüdü,sabah hiç gelmedi.
ama annem o şehri
elleriyle her gün sildi.
içinden kırık dökük hayaller çıkarken
biz hep gözlerindeki ışığın
sadece eksik olduğunu sandık.

o şehri unuttum.
ama unutmak
bazı günlerde
bir ölüme hazırlık gibiydi.

yine de,
bazen,
bir sabah,
o şehri yeniden kurarım.
ama bu defa
kendi ellerimle.
her köşede bir zamanın hatırası,
her kırıkta bir anne
bir çocuk
ve bir defterin her sayfasında
sadece karbon lekeleri kalır.

Zer Duhi
Kayıt Tarihi : 1.8.2025 02:12:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!