yetişemediğim son otobüse binen, gördüğüm en son yolcu sendin
saçlarından tanıdım, hiçbir saç seninki gibi savrulmazdı rüzgardan
bir de arkana bile dönüp bakmaman, sanki hiç gitmiyormuşsun gibi
sonra veda bakışı acısında yerine oturup, alnını cama dayamandan...
,
pencerenin camlarını saran, nefesinin içli buharından tanıdım seni
ve o buhara ön söz olmadan, ismimi yazmaya çalışan el yazından
Bıçak soksan gölgeme,
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!
Devamını Oku
Sıcacık kanım damlar.
Gir de bak bir ülkeme:
Başsız başsız adamlar...
Ağlayın, su yükselsin!