İbrahim Yazıcı'ya..
Çağdır boynumuza kalın kementler
Yadırganmadan oturtulmuş
Ve çıkrık sesleri kuyudan ovaya akar
İlkel elleri hoyrat ve kuvvetli derbentler
İki kaşımız arasından uzayan
Mezata serilmiş baykuşlar yurdudur
Artık kamaştırılmış yalnız adamlar
Rahlelerine çekilip okumaktadır
Toprakla mahfuz odalarda karılmış
Acıya ve dayatmalara kan kusturan renkleri
Ve yalnız adamlar her renkten bedezler
Korkulu hastalıktan cesamet oyup
Gün görüp çağ geçirip
Çengili meclisleri kamalayıp
Arınmaktalar
Kendi yalnızlıklarının arıtan pınarında
Vakt odur iner karanlık hararet kasrıyla
Gecedir çöker arza engin ve dakik
Korkudan ayrı sükunetli ve ongundur
Gecedir yalnız adamları gayet aşkın
Muhtevası mecazca yoğun
Kastı yürekten vurmaktır yüreği
Ve başlar kıstaslara istihza ve kıkırdar
Karnını kasarak güleç ve yalnız adamlar
Redler imzasız
Deney raporları hatalı
Ve Artık bitmeye yüz tutar koşu
Koynunda askıntı bir yürek
Mühründe uzun paltolu hayıf vesikaları
Osman Kızıler 2
Kayıt Tarihi : 18.10.2020 13:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!