Karanlık Şehir Şiiri - Yusuf Kesik

Yusuf Kesik
25

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Karanlık Şehir

I
Şehri dolaşıyordum geçende.
Kaptırmışım kendimi şehrin gizemine.
Köşe başlarında sevgililer kendinden geçmiş.
Etrafta umarsız insanların koşuşturması..
Bir elimde sigara, diğer elimde boş bir umut..
Sigaramın dumanını takip eden.
Üç beş sarhoş etrafımı sarıyor.
Hani korkulacak bir şey yok,
Anlayalım bakalım dertlerini
İçlerinden biri içtiği zıkkımın etkisinde halen
Ağabey bir sigara verir misiniz?
Yazıktır kırmayalım garibanı verdim bir tane,
Kutuda kalmış tek kırık kibritle yakıyor sigarayı.
İçine çektiği dumanı arkadaşının süratına üflüyor.
Diğerleri ekmek görmüş yetim çocuklar gibi;
Ağabey bana da ağabey bana da.
İnsanlık ölmedi ya şu garibanları sevindirelim.
Şimdiye kadar yerdeki izmaritlerle idare ediyordular.
Hadı ulan benden bır kıyak daha sigaranızı da yakım.
Ciğerlerine çektikleri dumanı üflüyorlar şehrin kirli havasına doğru.
Pakette kırılmış birkaç sigarayı da onlara verdim.
Nasılda seviniyorlar bıraksam elimi öpecekler.
II
Uzakta ta! Uzakta bir siren sesi
Kim bilir hangi garibanın yaşamı için isyan ediyor.
Hemen çıkmaz sokakta derinden gelen bir ilinti.
Tam göğsünde bir hançer saplı,
Bedeni kızıla boyanmış bir adam
Hangi şerefsiz kıydı sana böyle isyan edercesine
Yalvaran gözleri karanlığı yaran iki ışık huzmesi gibi
Umutsuzca uzanan el havada iki saniye
Ya kalıyor ya kalmıyor.
Sonra karanlığa kayan bir çift göz
Gözlerinin önünde uçuşan beyaz kelebek
Peşinde gidiyor sonsuz karanlığa.
Bütün acıları yeniden yaşıyorum ruhumdan.
III
Az ilerde harabe binanın önünde mendil açmiş
Yarı baygın bakışlı bir kadın, çiçekli yırtık bir mendil açmış.
Kucağında bebesi var umutsuzca karıştırıyor göğsünü
Belki bir damla süt için.
Ne kadar güzel gözler, akşamdan yanan kömür alevi gibi
atıyorum yırtık mendilin üstüne cebimde kalan birkaç kuruşluğu
Kahretsin! Yok ki daha fazlasını vereyim..
IV
Yana yakıla anlamsız şarkılar söyleyen bir berduş daha.
Heytt! Var mı? Bana yan bakan diyor.
Aklı başında olan birkaç kişi yana çekiliyor.
Garibim şehrin yedi tepesini kendisi yarattı sanıyor.
Ne adammışım be! İstanbul İstanbul olalı
Böyle bir yiğit görmedi diyor.
Yırtık paltonun altında omuz kırarak.
Tam diyorum bitsin bu karanlık şehrin ızdırabı
Kalbimi yerinden oynatan bir fren sesi
Ardında gelen yürek burkan çığlık
Sere serpe uzanmış bozuk asfaltın üzerine
Elinde bir demet çiçek uzun saçlı sarışın bir kız
Daha az önce köşe başında gördüm.
Sevgilisiyle kumrular gibi koklaşıyordu.
O pis sakallı sevgili aklını başında almış.
Ah! Bu şehir ah! Gene aldın taze bir can.
Bir gecede gördüklerim bunlar ya diğer geceler
Hiç kimse anlam veremiyor bu kapkaranlık şehre
Ey! Fitne düşünce sen mi bu şehri birbirine düşürüyorsun?

Yusuf Kesik
Kayıt Tarihi : 31.1.2012 17:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yusuf Kesik