o hiçbir umudun açtığı çiçeği düşlemeden geldi.
ve hiçbir umudunun yükü altında yaşayamadan
çekip, gitti.
geldiği gün; kitaplar esas duruşlarda bekliyordu
yargıçların, savcıların karşısında,
gittiği gün; yazarlar linç ordularının
saldırısına uğruyordu mahkeme kapısında.
geldiği gün; yanıyordu aynı dağların ormanları,
hayvanlar kavruluyor, kömür oluyordu.
gittiği gün; aynı çeşmenin yalaklarında hala
yıkanmamış çocukluğunun bezleri duruyordu.
geldiği gün; sevgisizlik ve ihanet baş aktörüydü
toplumu boğan cinnet oyununun
gittiği gün; karabasanlar bıkıp usanmadan
karanlık zulalarda aynı gölge olarak durmaktaydılar.
geldiği gün; güneş doğudan doğar,
yıldız kuzeyden eserken
gittiği gün; garp cephesi karanlığa kucak açıyor,
keşişleme güney doğuda fırtınalar koparıyordu.
o hiçbir umudun açtığı çiçeği düşlemeden geldi.
ve hiçbir umudunun yükü altında yaşayamadan
çekip, gitti.
Kayıt Tarihi : 10.12.2006 18:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Alkışlıyor, kutluyor, sevgiler sunuyorum.
TÜM YORUMLAR (1)