Karanlık Dünyalar Şiiri - Reyhan Sur

Reyhan Sur
121

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Karanlık Dünyalar

Ter kokuyordu Yılmaz buram buram... Elleri çöl toprağı gibi yarıktı, ayakları çıplak... Eski giysileri içinde hala neşeliydi..
Haftasonu tatilini geçirmek için köyüne gidiyordu.Elinde erzak torbası, ıslık çala çala ilerliyordu arada bir ayağının üzerinde sekerek...Daha yenice inmişti köy minübüsünden...
Yirmiiki yaşlarındaydı Yılmaz.Üniversite okuyordu bin bir emekle..Bu yıl son sınıfındaydı okuduğu okulun..Yaz tatillerinde ya tarla işlerinde çalışırdı başka köylerde, ya da okuduğu ilde çeşitli dükkanlarda iş bulurdu.
Anasını kaybedeli beş yıl olmuştu, babasını ise bir yıl.Yedi yaşında bir erkek kardeşi ile Onaltı yaşında kız kardeşi vardı karanlık dünyasında mutlu.. Görmüyordu gözleri ama, o da seviyordu yaşamı ağabeysi gibi...Şimdi oturmuş küçük bir tepelikte Yılmaz'ı bekliyordu.İndi iki köy ayrımında İbrahim minibüsten. Koşarak tırmandı küçük tepelik yere köy girişindeki..
sarıldılar iki kardeş, öpüştüler doymamacasına.. Küçük İbrahim ablasını tepeliğe bırakıp az ilerdeki ağaçların arasından geçen dereye inmiş oynuyordu arkadaşlarıyla..Yılmaz koluna girdi kızkardeşi Nergis'in, tepelikten aşağıya inip eve doğru yürürken ünlediler ' az sonra geliriz biz de' diye.
Yılmaz erzak torbasından yiyecek ayırıp aldı yanına bir de iç çamaşırı aldı yedek..Özlemişti herşeyi. Evin odalarına bir göz gezdirdi, babasından kalma silahı da aldı yanına.Dere kenarına gittiler..Nergis'i oturtup ağaç altına suya atladı Yılmaz.Hem yorgunluğu, hem tozu toprağı gitsindi üstünden.. Çığlık çığlığa su savaşı da yaptılar İbrahim'in arkadaşlarıyla..
Dere üzerine tahta merdivenden yapılmış köprü görevi gören geçirtmeliğin üzerine çıkıp oturdu, güneşlendi biraz.. Sora da üzerini değiştirip hep birlikte azıklarını yediler... Dere kenarındaki elma ve kayısı ağaçlarından hırsızlık yaptılar, yediler...
Güneş dağların ardında kaybolmaya yüz tutmuştu..Su bir başka akar olmuştu sanki..Suyu öpen ağaçlar, ağırlığıyla daha bir derinden tutunur olmuştu hüzünlenen suya...
Beraber geçirdikleri üç gün çabuk geçti sevgi ve sevinçle..Yılmaz’ın kentte yapacağı işler vardı.Ağabeylerini uğurlayan iki kardeş yine yalnızdılar işte...Haftalar böylesine geçip gitti..
Sonbaharın hüznüyle birlikte eşsiz güzelliği de gelmişti. Doğa ayrı özellikler, ayrı güzelliklerle yeni günlere gebeydi.
Yılmaz da işlerini bitirmiş biraz para tutmuş okul günlerini bekliyordu artık.. Bu son yılı da başarıyla bitirirse öğretmen olacaktı...Okul başlamadan son kez köyüne gidip kardeşlerine, yeni aldığı elbiselerini göstermek, onlarla birlikte geleceğe ilişkin planlarını paylaşmak istedi... Öğretmenliğinde yanına alacaktı kardeşlerini..Köy girişinde göğe yükselen duman gördü, bir karışıklık, bağırışıklıklar vardı amansız. Köyde genç yoktu pek, ya kentte okumaya gitmeşler ya çalışmaya...Bir iki genç koşup karşıladı Yılmaz’ı, evleri yanıyordu..
İbrahim dere suyundan üşütmüş hasta yatağındaydı kan ter içinde baygın bir halde.. Nergis evde piknik tüpünün gaz kaçığı yaptığını farkettiğinde alev perdeleri sarmış, yangın çıkmıştı... Can havliyle tüpü bulup fırlatmıştı tüpü ama perdenin alevi evi sarmıştı...
Yılmaz koştu atıldı eve doğru. Her yer dumana boğulmuş yutuyordu haykırışları...İbrahim ayık ama bir köşeye sıkışmış sesi bile çıkmıyordu korkudan. Atıldı ağabeyinin kucağına.. Yılmaz çıkarıp kardeşini, attı bakan yaşlıların kucağına... Köydeki birkaç genç bir yandan su atıyor dumanlara bir yandan bağırışıyorlar, sese gelmesi için Nergis’in...Eve doğru hamle yaptı yaralı bir kaplan gibi, kardeşini çekip almalıydı... Boşunaydı gayreti, insanların yangına karşı verdiği savaşım gibi...İnsanları zor seçiyordu artık.. Beyni uğulduyor, başı dönüyor, sallanıyordu yerinde sadece...Ev çökmeye başladı ve Yılmaz da kendini kaybetti, kapıya yaklaştığında yığıldı kaldı...Rüzgar ıslıklar çalıyordu artık karırken hava....

Genç adam bütün gece baygın kaldı, köylünün yoğun çabalarına rağmen..Gün geceyi keserken yola çıktılar, Kente götürüp bir hastaneye yatırdılar iki kardeşi..Yanıkları vardı ikisinin de..Yılmaz uzun süre şoktan çıkamamış, uzun süreli tedavisi başlamıştı..

Hastane çıkışında, köylülerin yanında kalan İbrahim’le birlikte, birkaç köylünün yardımıyla, doğup büyüdüğü ve kendinde acı anılar bırakan Doğu ilinin köyünden yola çıktı Orta Anadolu’nun bir iline yerleşmek için.Köylülerden birinin yakını vardı orada...
Yol boyunca bir hemşehrisi ile de tanışarak ahbap oldu. Bir ağabey kardeş gibiydiler artık..Aynı kente gidiyorlardı ve öğretmendi adam...Adı Şehmuz...
Yılmaz’ın ağabeyi! Kendi evinin yakınında bir ev kiraladı iki kardeşe...O yıl okulu bitemedi Yılmaz’ın.Şehmuz Hoca’nın yardımıyla bir okulda üç ay kadar vekil öğretmenlik yaptı..Bu arada yatay geçişle okuduğu okulunu değiştirdi.. Ertesi yıl okul bitmiş artık öğretmen olmuştu..Geçirdiği acı günleri anımsamak büyük üzünç kaynağıydı...
Yaz tatilinde kardeşini de alarak memleketine gitti.. Anasının, babasının, kızkardeşinin bulunduğu mezarlığı ve köylüleri ziyaret etti...Gömütlerin bağrına çiçekler dikti...Ayrılacağında bir de yazı bıraktı kardeşinin gömütü üzerine... isyan doluydu yüreği...
Başını gökyüzüne kaldırarak ağlamaya başladı sessizce..Bulutlar da boşalıverdi... Aldı ıslanan kağıdı tekrar okudu...

zaman akıyordu durmaksızın
geceler hayal dünyamdı
korkuyordum aslında karanlıktan
kabuslar peşimi bırakmıyordu
sevginin her türü yasaktı sanki
sevdiklerim uçmuştu elimden
kuş misali, tek tek
terkedilecek biri miydim ki
terkettiler beni
yaşam mı beni istemiyordu artık
yoksa ben mi yaşamı bilmem
işte, biri daha kaçtı benden
ruzgarın savurduğu yapraklar örneği
savruldum, savruldular uzaklara
çok uzaklara...

ve, gömütün başında öylece kaldı bir süre, kardeşiyle birlikte...Sonra, hepsinin başucuna birer mum bıraktı yakarak..Yaz yağmuru da dinmişti zaten...
Kalktı ayağa, ayrılmak için... Başı önde... gözleri yaşlı......

Reyhan Sur
Kayıt Tarihi : 15.4.2004 13:54:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Kâmuran Esen
    Kâmuran Esen

    Gönlümün tellerini titrettiniz............Çok etkileyiciydi...........Tebrikler........Sevgiyle kalın.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Reyhan Sur