karanlık görüyorum dünyayı.
ve soğuk,çok soğuk; terlerken üşüyorum.
çölün ortasında bir kum tanesiyim ama çölün derdini taşıyor omuzlarım.
kalkarken düşüyorum.
karanlık görüyorum dünyayı.
zifiri gecelerin zemheri soğuklarında,baharın gidiş hüznünden yapraklarını dökmüş bir ağacın altında üşürken,nefesinin buğusunu büyütüyorum yanaklarımda... gözbebeklerim büyüyor,beyazını işgal ediyor gözlerimin karası. prangalarla hemhal vücudum,ölüm ile kalım arası.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Hak etmeyen birçok adam olsada...güneş hergün yeniden doğuyor...belki bir gün güneşten utanırlar,dünyamızı karartanlar...tam puanlı saygımla...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta