Karanfillerle beraber Şiiri - Cevat Çeştepe

Cevat Çeştepe
1210

ŞİİR


147

TAKİPÇİ

Karanfillerle beraber

ince uzun boynundan tanırım nerede görsem seni
öper, koklar, yüreğimde saklarım, bütün mevsimlerimin sevgilisi gibi …

şimdi masanın orta yerinde ve sanki vazgeçilmiş bir kadehin içinde
kireç suyuna terkedilmiş gibisin, bükülmüş boynun ve solgun yüzünle
bir sıcak merhaba desem durup dururken, dönüp bakar mısın bana
hafiften kaldırarak başını, yabancı değil bu ses, kimdir diye acaba
… ateşi yuvasının boşluğunda sönmüş gözlerinde ,
dünyaları yeniden doğurup bakar mısın, söyle …

*

ışıltılı flamalardan bayraklar doğuruyordu rüzgarlar, hani bir zamanlar
fidanlar sallanıyor ama kırılmıyordu, yeşerdikçe yeşeriyordu yapraklar
susturulmuş bir namlu içinden göz kırpıyordun bana, gülümsüyordun
ben kurumuş bir kan gölünde yatarken, sen uyuduğumu sanıyordun
adımız devrim tarihine böyle yazılıyordu o sıralar ,
bütün damarlar patlıyordu, açılırken şafaklar …

/ kumsal fırtınasında, sessiz kumlara saklandım geceden kalma
bir gemici lambası el salladı, gel dedi, gittim/

.

şehrin ıssız sokaklarında gece yarıları, sarhoş sevgililere nasıl koşardık
önce avuç içlerinde ter olur, ayrılış saatleri yakalarda yeniden açardık
dudağa tat gibi konarken birimiz, düşleri süslerdi gece boyu diğerimiz
gün sabaha dönünce saplarımız saman niyetine ve tüterken renklerimiz
belki bir fakir ocağında ikimiz bir arada yanardık ,
alevler içinde sımsıkı sarılır, daha çok ısınırdık …

/sonra açığa firar bir sandal olup, herkesten farklı seviştim o gece
dalgalarla, seninle, senin sensizliğinde/

.

adı kıyamet olan bir günde, ayrılık başka çaktı üstümüze aynı şimşekten
yüreğimizi kırbaç çizdi çığlık olduk, sözcükler anlamlarını yitirmeden
öyle bir gidişim vardı ki hatırlıyor musun, bütün belaları içiyordum sanki
bir çingene tezgahından tekmeyle, yuvarlanırken mazgala berduş misali
yarınsız karanlık nasıl olur, korkum bunu öğrenmekten ,
ve bir demette bensiz açman, asla değil ölmekten …

/ve ne kadar yıldız varsa hepsi düştü yağmur gibi üzerime, dağıldım
demet bağlarım kuyruklu yıldıza kaçtı, ben yalnız kaldım./

****

korkma canımın içi işte karşındayım, öyle dalıp gittim bir an buralardan
hain pusularda eşkıyalar bastı düşüncelerimi, korktum sensiz kalmaktan
bir film şeridine yerleşti birden, dünden bu yana koşarak gelmelerimiz
kötü biterse eğer bu şiirin sonu, bu dünyada neye benzer diye hallerimiz
…nasıl seviyorum gözlerimdeki gözlerini, bir an olsun kırpmadan,
ve aynı nefesle mest olmayı, masadaki karanfil kokusundan …

beni dinlerken arada tutarsın ya böyle, sıcacık ellerimi
bütün ipuçları dolar içime, bir daha anlarım seni neden sevdiğimi …

Cevat Çeştepe
Kayıt Tarihi : 30.3.2009 15:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Korkmak gibi kireç bağlamış bardakta yalnız bir karanfil görünce.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Salim Erben
    Salim Erben

    En güzel dileklerle kutlarım şiir akışı şiir anlatımı mükemmelin üstünde bir paylaşım olmuş
    salim erben

    Cevap Yaz
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    40796562 - Aktif 31.03.2009 09:53:00 Aktif Yap | Pasif Yap | Bu Görüşü Sil


    Şiir: 1153211 - Karanfillerle beraber
    Yazan: gönlümün yüküsün


    beni dinlerken arada tutarsın ya böyle, sıcacık ellerimi
    bütün ipuçları dolar içime, bir daha anlarım seni neden sevdiğimi …

    yudum yudum içtim muhteşem satırları,,içimi ısıttı sıcacık,,var olun,,kutlarım yürekten..

    Cevap Yaz
  • Mine Gültepe
    Mine Gültepe

    Korkmak gibi kireç bağlamış bardakta yalnız bir karanfil görünce.

    hikaye midir şiiri ağlatan yada şiir midir hikayesine kucak açan belki de 'karanfil'dir sadece bu şiire tekrar gelişime neden olan........




    Cevap Yaz
  • Mine Gültepe
    Mine Gültepe

    ışıltılı flamalardan bayraklar doğuruyordu rüzgarlar, hani bir zamanlar
    fidanlar sallanıyor ama kırılmıyordu, yeşerdikçe yeşeriyordu yapraklar
    susturulmuş bir namlu içinden göz kırpıyordun bana, gülümsüyordun
    ben kurumuş bir kan gölünde yatarken, sen uyuduğumu sanıyordun
    adımız devrim tarihine böyle yazılıyordu o sıralar ,
    bütün damarlar patlıyordu, açılırken şafaklar …

    heyhat!
    demek kan
    demek göl
    demek mavi..........


    kutluyorum üstadım...

    Cevap Yaz
  • Yüksel Yenicecaglar
    Yüksel Yenicecaglar

    'ince uzun boynundan tanırım nerede görsem seni
    öper, koklar, yüreğimde saklarım, bütün mevsimlerimin sevgilisi gibi … '

    karanfile dair cok yürekten bir sevginin kokusuyla basliyor siir...

    'ışıltılı flamalardan bayraklar doğuruyordu rüzgarlar, hani bir zamanlar
    fidanlar sallanıyor ama kırılmıyordu, yeşerdikçe yeşeriyordu yapraklar
    susturulmuş bir namlu içinden göz kırpıyordun bana, gülümsüyordun
    ben kurumuş bir kan gölünde yatarken, sen uyuduğumu sanıyordun
    adımız devrim tarihine böyle yazılıyordu o sıralar ,
    bütün damarlar patlıyordu, açılırken şafaklar …'da
    dünün ögretilerini,
    bugünün karanlik tünellerindeyken
    'korkma canımın içi işte karşındayım, öyle dalıp gittim bir an buralardan
    hain pusularda eşkıyalar bastı düşüncelerimi, korktum sensiz kalmaktan
    bir film şeridine yerleşti birden, dünden bu yana koşarak gelmelerimiz
    kötü biterse eğer bu şiirin sonu, bu dünyada neye benzer diye hallerimiz
    …nasıl seviyorum gözlerimdeki gözlerini, bir an olsun kırpmadan,
    ve aynı nefesle mest olmayı, masadaki karanfil kokusundan …

    beni dinlerken arada tutarsın ya böyle, sıcacık ellerimi
    bütün ipuçları dolar içime, bir daha anlarım seni neden sevdiğimi …
    diyen,
    umut dolu sevecen bir sesle
    tünelin sonundaki aydinliklara acilan
    yarinin umutlari sariyor yüreginizi ve düslerinizi...

    Yüreginize saglik Düsler Sairi
    bizi yine bilinen ve bilinmeyen yolculuklara
    alip götürdünüz karanfillerinizle beraber...tesekkürler

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (101)

Cevat Çeştepe